10 ay ömrü kalan Eski Başsavcı İbrahim Ethem Kuriş “sağlıklı bir 4. derece kanser hastası” denilerek tahliye edilmedi
Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş için 2014 yılı hayatında bir dönüm noktası oldu. Ayaklarının tutmamasıyla başlayan sağlık sorunları nedeniyle gittiği hastanede beyninde tümör olduğu tespit edildi. Acil olarak ameliyata alınacağı sırada yapılan testlerde bu defa kalbinin arkasında kalmış bir tümör daha olduğu belirlendi. Çok riskli bir ameliyat geçirdi. Ameliyat sonrasında yapılan değişik tahliller sonrası akciğer kanseri olduğu ve hastalığının 4’üncü aşamaya geçtiği ve vücudunun değişik yerlerine kanserli hücrelerin yayıldığı haberi alındı. Kemoterapi, radyoterapi gibi uzun ve ağır bir tedavi sürecinden sonra tam iyileşti derken 2015 yılında hastalığı tekrar nüksetti. İkinci ameliyat, 2015’in Mayıs ayında gerçekleşti. Ameliyat sonrası bütün beynine radyoterapi verildi ve bu nedenle bir gözünün görme yetisini yüzde 95 oranında kaybetti. Çok zorlu tedaviler nedeniyle saçları döküldü, ayağa kalkması ve yürümesi zorlaştı, sürekli uyur hale geldi. Haliyle bu durumda mesleğini de yapamıyordu. 15 Temmuz darbe tiyatrosu akabinde başlatılan zulüm operasyonları birçok masum insan gibi 24 yıllık savcı İbrahim Ethem Kuriş’in de hayatını kararttı.
17 Temmuz’da evi basıldı, hasta yatağında olduğu görülünce tereddüt edildi, savcı durumu anlatmak için Başsavcı vekilini aradı. Başsavcı vekili Bülent Gümüş bırakın hukuku, insanlığa sığmayan talimatı vererek gözaltına alınmasını emretti. Gözaltı sürecinde 5 gün adliyede battaniyeye sarılarak demir banklarda yattı. Kanser nedeniyle çok ağır bir hastalık dönemi yaşayan İbrahim Ethem Kuriş, 21 Temmuz’da Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme ve Silahlı Terör Örgütü’ne üye olma suçlamasıyla tutuklandı. Bu kadar ağır hastalıklrı olan bir insan bütün bunlara rağmen koğuş arkadaşlarının yardımıyla yaşamaya çalışırken 15 gün hücrede tutuldu! Durumu kötüye gidince tekrar koğuşa konuldu. Avukatının ve ailesinin ısrarlı başvuruları sonucu Adli Tip Kurumu’na sevk edildi. Verilen raporda “sağlıklı bir 4. derece kanser hastası” olduğuna ve tutuklulk halinin herhangi bir sorun teşkil etmediğne karar verildi! Aynı raporda ‘’ortalama yaşam beklentisinin 8-10 ay ve 5 yıllık sağ kalım oranının yaklaşık yüzde 4 oranında olduğu’’ ‘’herhangi bir nöbet halinde acilen hastaneye kaldırılması gerektiği’’ de belirtildi!
5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 17’nci maddesi bu durumdaki hükümlülerin bile cezalarının erteleneceğine hükmederken daha hakkında iddianame düzenlenmemiş ve yasalarda masum olduğu belirtilen bir insanın göz göre göre ölümü bekleniyor. İbrahim Ethem Kuriş’e bu zulmü yapanlar, Türkiye’ye hukuk geri döndüğünde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma görevde yetkiyi kötüye kullanma, soykırım ve işkence gibi müebbet hapis cezalarını gerektiren bu suçlardan mutlaka yargılanacaklar.
Adli Tıp raporuna rağmen kanser hastasını tahliye etmeyen işkence şüphelileri:
- Soruşturma savcısı Can Tuncay
- Başsavcı vekili Bülent Gümüş
- Başsavcı İrfan Fidan
Tahliye etmeme talimatı veren işkence şüphelileri:
- HSYK Başkan vekili Mehmet Yılmaz
- Silivri Cezaevi Savcısı
- Silivri Cezaevi Müdürü