Deneyimli Avukat Kemal Şimşek’in The Circle’a verdiği geniş röportajdaki işkenceciler ve akıbetleri ile ilgili kısımları sizlerle paylaşıyoruz.
Şunu ifade etmiş olayım, herkesin bildiği üzere “işkence bir insanlık suçudur’’ zaman aşımı yoktur. Bunu yapanlar neye güvenerek yapıyorlar anlamak mümkün değil.
Bugün bir siyasal iktidar gelir demokrasi dışına çıkar, topluma bedel ödetir, çeker gider, başkası gelir ülkeyi demokrasi rayına oturtur ve geçmişin tüm hukuksuzlukları soruşturulur. Bu devran sürekli dönmüştür ve yine dönecektir.
İşkenceye bulaşan tüm kişiler bunun hesabını vermek durumunda kalacaklardır. Bunu söylemek kehanet değildir. Az çok ülkemiz siyasi tarihini iyi okuyanlar bu durumun çok uzun sürmeyeceğini anlar.
Maalesef Barolar ve Barolar Birliği, toplumun bir kesimine yapılan işkence ve zulümlere tek kelime bile ses çıkarmayıp, verdikleri örtülü ve açık desteklerle adeta “Oh Olsun’’ cu bir tutum takınarak tüm hukuksuzluklara geçit vermiş, verilen bu desteklerle yangının daha da büyümesine neden olarak “Yok artık, bu kadar da olmaz’’ dedikleri sınırları da aşmasında başat bir rol oynamışlardır. Bir Baro başkanının bu dönemde emniyet ve adliye nezarethanelerinde avukat tutamadıkları için CMK kapsamında avukat talep etme hakkı olan mağdurlar için övünerek “Onlara avukat dahi göndermedik’’ dediğini, aynı şekilde Barolar Birliği yetkilileri tarafından da ortaya saçılan onca belge ve bilgiye rağmen ülkede “İşkence Yok’’ denilerek yapılan tüm hukuksuz uygulamalarda örtülü ya da açıktan cesaretlendirici bir katkı sağladıklarını da hatırlamak gerekir.