TOHAV ve ÖHP avukatları, işkence iddialarıyla gündeme gelen Düzce T Tipi Cezaevi’ni ziyaret etti. 4 gün süren işkenceyi tutuklulardan dinleyerek aktaran avukatlar, işkence sonrası tutukların idrarından kan aktığını belirtti.

Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) Eşsözcüsü Avukat Rengin Ergül ile Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) üyesi Avukat Barış Marhan, 32 siyasi tutukluya yönelik işkence ve kötü muamele haberleriyle gündeme gelen Düzce T Tipi Cezaevi’ni ziyaret etti. Avukatlar, 5 tutuklu, cezaevi savcısı ve Cumhuriyet Savcısı ile görüştü. Cezaevi müdürü Kazım Kara ise avukatların görüşme talebini kabul etmedi.

‘SİZDEN HESAP SORACAĞIZ’

Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence ve kötü muamelenin ayyuka çıktığını dile getiren Ergül, cezaevinde yaşananları şöyle aktardı: “A-12 koğuşunda 21 mahpus var siyasi suçlar kapsamında tutuklu. Bir süredir ayakta sayıma dair bir takım dayatmalar oluyor idare tarafından. Ayakta sayımı kabul etmediklerini mahpuslar dile getiriyor. 25 Eylül günü sabah saatlerinde sayım yapıldıktan sonra sayım yapılan alana cezaevi müdürü giriyor ve mahpuslarla cezaevi idaresi ile bir sorunlarının olup olmadığını soruyor. Mahpuslar da bir takım şikayetlerini dile getiriyor, özellikle revire geç çıkartıldıklarını söylüyor. O sırada müdür yan tarafta oturan mahpusları fark ediyor. ‘Burada neden oturuyorlar’ diye sorduktan sonra ‘Eğer onlar gelmezse burayı dağıtırım’ deyip, infaz memurlarına talimatta bulunuyor. 21 tutuklu önce havalandırmaya sürükleniyor. Cezaevi müdürü mahpuslara ‘Siz dışarda kanımızı akıtıyorsunuz, bizde burada kanınızı akıtacağız. Sizden hesap soracağız. Bu devleti tanıyacaksınız. Her şeyi kabul edeceksiniz’ diye hakaretlerde bulunuyor. Ardından koridora sürükleniyorlar. Koridorda kameralar var zaten. Koridorda ters kelepçelenerek, süngerli odaya götürülüyor. Süngerli odanın kamerasından kelepçeli olmadıkları fark edilen mahpuslar dışarı çıkarılarak kaba dayağa maruz kalıyor. Dövüldükten sonra mahpuslar tekrardan süngerli odaya götürülüyor. Mahpuslardan Aydın Akış, ‘Koğuşlarda arama yapacağız, refakat edecek’ denilerek koğuşa götürülüyor. Ters kelepçeli ve gardiyanlar koluna girip, Filistin askısı şeklinde tutarak aramaya eşlik ettiriyorlar. Gösterilen eşyaların kimlere ait olduğunu bilmediği zaman da kaba dayağa maruz kalıyor. Aydın Akış süngerli odaya geri getirildiğinde ayakta duramayacak durumda olduğunu belirtiyor arkadaşları.”

‘BU DEVLETE BOYUN EĞECEKSİNİZ’

İlk günün sonunda 13 kişinin A-12’ye, 8 kişinin ise A-8 koğuşuna götürüldüğünü belirten Ergül, “İkinci gün yine sayım sırasında ayakta sayım dayatılıyor. Mahpuslar bunu kabul etmeyince bir kez daha hakaretler edilerek, koridora kadar sürükleniyorlar. Ters kelepçelenerek, her mahpusa iki gardiyan düşecek şekilde mahpuslara kaba dayak uygulanıyor. Ters kelepçeli olan mahpusların başını eğerek, ‘Bu devlete boyun eğeceksiniz’ denilerek işkence ediliyor. Yasin Eçen isimli tutuklu, tutuklulara ‘çapulcu’ denilmesine tepki göstermesi üzerine tek başına süngerli odaya alınıyor. Sonrasında birlikte kaldığı 12 kişi de koridora getirilip işkence ediliyor. Bir mahpusun üzerine oturan gardiyan sigara içiyor” diye konuştu.

Olayın üçüncü günü tutukluların revire çıkarıldığını belirten Ergül, “Doktor ilgileniyor mahpuslarla ama içeride iki infaz memuru var. Bu infaz memurları da zaten işkencenin bizzat failleri. Bunun üzerine mahpusların bir kısmı şikayetlerini dile getiriyor ama bir kısmı dile getiremiyor. Usule aykırı olduğu için raporlar eksik. Sonrasında yine aynı durum yaşanıyor. Koğuşlar basılıyor ve darp ediliyorlar. Dördüncü günde bir koğuşun havalandırmasında kaba dayak ve hakaret devam ediyor” dedi.

DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Aydın Akış ile kimlik problemi olduğu için görüşemediklerini sözlerine ekleyen Ergül, “Türkiye’de şöyle bir uygulama var. Devlet kimliği yoksa onu tespit edip onu tutuklayabiliyor, hüküm verebiliyor ama bir avukat vekalet alamıyor. Çünkü avukat kişinin Aydın Akış olduğunu ispat edemiyor” dedi. Cezaevi doktorunun Akış’ın tam teşekküllü bir hastaneye sevkini istediğini belirten Ergül, “Cezaevi sevki kelepçeli olarak yapmak istiyor. Akış, kelepçeyi kabul etmediği içinde hakkında şimdi de disiplin soruşturması başlatılmış durumda” dedi.

Görüştükleri 5 tutuklu da gözle görülür yaralanmaların olduğunu dile getiren Ergül, “Ortada cezasızlığın ve keyfiyetin yaratmış olduğu bir durum var. Çok rahat, tespit edilmesi çok kolay olacak bir şekilde işkence yapıyorlar. Bu durum aslında bütün cezaevlerinde devam ediyor, Düzce’de biraz daha ayyuka çıkmış durumda” diye konuştu.

‘İDRARLARINDAN KAN AKIYOR’

Yaşananlara dair tutukluların da kendilerinin de şikayette bulunacağını kaydeden Ergül, “Tutuklular hala yaralı. Bu açıdan mahpuslara tüm insan hakları ve hukuk örgütlerine sahip çıkması gerekiyor” dedi.

Yaşanan işkence sonrası tutukluların idrarlarında kan aktığını söyleyen avukat Barış Marhan ise, tutukluların işkence gördüğü sırada elleriyle birlikte ayaklarının da kelepçelendiğini belirtti.

TUTUKLU YAKINLARINDAN SUÇ DUYURUSU

Tutuklu Abdullatif Teymur’un ablası Gülseren Yıldırım, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, “Eğer bu durum böyle devam ederse iki günlük bir oturma eylemi yapacağız. Aileler olarak Düzce’ye gideceğiz, orada da başsavcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.

Şüpheli Bilgileri

Kazım Kara’in profil fotoğrafı
İl: Düzce
Mesleği: Cezaevi Müdürü
Şüpheli No: 238