23 aydır İzmir Şakran T1 Cezaevine tutuklu bulunan Ali Uysal, korona günlerinde cezaevinde alınan önlemleri yazdı. Uysal, “1 kişi grip oldu. 5 günde yayıldı. Siz dışarıda biz içeride Allah’a emanet.” dedi.

SEVİNÇ ÖZARSLAN

BOLD ÖZEL – Geçen hafta Şakran Cezaevinde 4 siyasi mahkum yüksek ateş nedeniyle hastaneye sevk edilmişti. Büyük bir cezaevi olan Şakran’da yakınları bulunan aileler oldukça endişeli. İçeriden sağlıklı bir bilgi alamadıklarını belirtiyorlar. Eğitimci Ali Uysal, eşine gönderdiği 12 sayfalık mektubunda koğuşun yarısının grip olduğunu, buna rağmen yeterli ve gerekli önlemlerin alınmadığını, gardiyanların aramalarda botlarıyla yatakhaneye rahatça girip çıktığını söyledi.

BURASI GÜVENLİ EDEBİYATI YAPILIYOR

Ali Uysal, 23 Ocak 2020 Pazartesi günü yazdığı mektupta şöyle dedi:

“Güya birtakım önlemler alınıyor görüntüsü var. Ama gerek arama için geldiklerinde gerekse ilaçlama, pat diye giriyorlar içeri ve yatak koyduğumuz alana dahi (ki yatak koymadığımız alan yok zaten) botlarıyla basıyorlar. Ama bu gerizekalı virüsler botların altına bulaşmayı akıl edemedikleri için korkmamıza gerek yokmuş. Burası çok güvenli edebiyatı tam gaz yapılıyor.”

1 KİŞİ GRİP OLDU, 5 GÜNDE KOĞUŞUN YARISINA YAYILDI

Koğuşta bir kişinin grip olduğunu, 5 günde koğuşun yarısına bulaştığını belirten Uysal, “Halsizlik, boğaz gıcıklaması, öksürük şikayetleri var. Bu virüs meselesinden dolayı o kadar dikkatliyiz ki sürekli el yıkamaktan ellerimiz tahriş oldu çoğumuzun. Seccadeye değsek ya da masaya hemen koşup el yıkıyoruz. Başka bir yolu yok. Bu kadar kalabalıkta her an tetikte olmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

MEMURLARIN SAYISI BİN, AYNI MANAV, AYNI KANTİN KULLANILIYOR

Uysal şöyle devam etti: “Gelelim işin sonuç kısmına: O grip olan bir kişinin şikayet ettiği rahatsızlıklar 5 gün içinde koğuşun yarısına yayıldı. İşin realitesi buyken aptal yerine konmaktan rahatsız oluyor insan. İnsan hayatının bu kadar rahat gözden çıkarıldığı ikinci bir ülke var mı acaba? En güvenli dedikleri yere görevli olarak her gün yüzlerce kişi girip çıkıyor. Memurların toplam sayısı 1000’e yakın. Aynı manav, aynı açık cezaevinden yemek, aynı kantin vs. Sistemi izole etmek mümkün değil… Dışarıda siz Rabbime emanet, içeride biz.”

Ali Uysal, koğuşa bir-iki defa dezenfenktan sıkıldığını ve ateşlerinin ölçüldüğünü de belirtti.

Hilal Uysal, eşinin mektubunun iki sayfasını Bold Medya ile paylaştı.

14 KİŞİLİK KOĞUŞTA 24 KİŞİ KALIYOR

Bold Medya’ya bilgi veren Ali Uysal’ın eşi Hilal Uysal, “14 kişilik koğuşta 24 kişi kalıyorlar. Yerde yataklar var. Kışın bile camın açık kalması gerekiyor. Nefes alamıyorlar. Birine çarpmadan bir yere gitmek imkansız. Dar bir alan. Sadece ortak alanda iki masa sığabiliyor. Ramazan’da bile önce bir grup iftar açıyor. Öbürleri namaz kılıyor.” ifadelerini kullandı.

Geçen hafta Şakran T1 Cezaevinde 4 siyasi tutuklunun yüksel ateş nedeniyle hastaneye sevk edildiğini hatırtlatan Hilal Uysal, “Eşimin hastalandığı döneme denk geliyor. Sıkıntım o. Önce 4 kişi ateşleniyor, sonra eşim ve koğuş arkadaşları. Şu an yapılan bir test yok İzmir’de. Negatif çıktı sonuçlar diye açıklama yapıldı ama sonuçlar hemen gelmiyor ki. Bu nasıl oldu. Çok endişeliyiz açıkçası.” dedi.

Cemaat soruşturmaları kapsamında Mayıs 2018’de tutuklanan Ali Uysal, 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay’da bulunuyor. 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat mezunu olan Uysal, etüt merkezlerinde eğitmenlik yapıyordu.

1,5 YAŞINDAKİ KIZIMLA 7 AY HAPİS YATTIM

Hilal Uysal da eşiyle ayn gün tutuklandı. 1,5 yaşındaki kızı Zülal ile 7 ay Şakran Kadın Kapalı Cezaevinde kaldı. Hilal Uysal, “Ben oradayken kızım iki kere kaza geçirdi. Ranzadan düştü ve kampüs içerisindeki hastaneye sevk ettiler. İki saat boyunca gözlem altında tutulduk. Doktor yoktu. Kendi çocuğunuzun doktoru kendiniz olacaksınız denildi ve gönderildik.” diye konuştu.

9 YIL SONRA DOĞDU

Uysal, kontrol için 3 ay sonraya gün verildiğini,  şimdi 3,5 yaşında olan kızının 9 yıl süren bir tedaviden sonra dünyaya geldiğini, devam eden tedavilerini mahkemeye bildirmelerine rağmen dikkate alınmadığını da sözlerine ekledi.