Tutuklu Lütfi Koç’un son telefon görüşmesinden: “Beni burada öldürmek istiyorlar. Nasıl olsa hastalığı var; böyle gebersin gitsin, diye düşünüyorlar.”
BOLD – Menemen Cezaevinde tutulan hasta tutuklu Lütfi Koç, cezaevinden eşi Züleyha Koç’la yaptığı son telefon görüşmesinde, “Beni burada öldürecekler.” dedi. 29 Nisan 2019 tutuklanan Lütfi Koç, Haziran 2019’dan bu yana kolonoskopi ve endoskopi sırası bekliyordu. İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesinde göründüğü doktor, “Kanserden şüpheleniyorum, 3 gün sonra sizi kolonoskopi ve endoskopi için çağıracağım” dedi. Ancak Lütfi Koç’un tedavisi ve tetkikleri yarım bırakıldı. Beynindeki iki kist için de yapılması gereken tetkikler halen yapılmış değil.
Lütfi Koç eşiyle yaptığı son telefon görüşmesinde karnının sağ tarafının şiştiğini, cezaevi doktorunun “anormal” demesine rağmen hastaneye sevk edilmediğini belirtti ve “beni burada öldürecekler” dedi.
Lütfi Koç şöyle konuştu:
“Bir haftadır acile çıkıyorum. Üç dört defa çıkmaya çalıştım çıkarmadılar. Karnımın sağ tarafı davul gibi şiş ve geçmiyor. 12-13 saat hiç durmadan geğiriyorum kusuyorum. ‘Hastanede bekleyen testlerim var. Doktor kanserden şüphelenmişti, tetkiklerim bekliyor’ diyorum ama umursamıyorlar. En sonunda revire çıkardılar. Doktor çok ilgisiz. Korona sebebiyle ancak ölümcül durumda beni hastaneye gönderebileceğini söyledi. Karnımdaki şişliği gösterdim. Karnımın sağ tarafı sol tarafından iki kat şiş belirgin. Anormal diyor ama sevk etmedi. Benim acil hastaneye çıkmam gerekiyor. Durumum iyi değil. Öğlen ikiden gece dörde kadar geğirir mi bir insan. Birkaç defa da kustum. Geğirmekten yoruldum. Beni buradan çıkarmak istemiyorlar, ölsem kimsenin umurunda değil. Beni burada öldürmek istiyorlar. Nasıl olsa hastalığı var böyle gebersin gitsin hastalığıyla diye düşünüyorlar. Hala yerde yatıyorum.”
SAVCIYA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL
Eşinin durumuyla ilgili dilekçe vermek için avukatıyla iki haftadır savcıya ulaşmaya çalıştığını söyleyen Züleyha Koç, “Avukat iki haftadır defalarca adliyeye gitti. Savcı yok. Tek çaremiz duyarlı hak savunucularının sesimizi duyması” dedi.
ENGELLİ ÇOCUĞU VAR
Biri ağır engelli olmak üzere iki hasta çocuğu, 80 yaşındaki annesi ve cezaevinde durumu giderek ağırlaşan hasta tutuklu eşi için adalet isteyen Züleyha Koç, mahkemeye gönderdiği mektupta şunları yazmıştı:
“Ben Züleyha Koç, ağır engelli annesiyim. Epilepsi nöbetleri olan oğlum yüzde 100 ağır engelli. 4 yaşında. Aynı zamanda görmüyor, konuşamıyor, yürüyemiyor, devamlı gergin ve güvende hissetmek için sürekli el tutmak istiyor. Uyku düzeni yok, bakıma muhtaç, devamlı birinin yanında olması gerekiyor. Her an nöbet geçirebiliyor. Kızım 11 yaşında. Doğduğunda rahatsız doğdu. Çok zor günler atlattık. Onu hayata kazandırdık derken 10 yaşında kas rahatsızlığı başladı. Musküler Distrofi (Çocuklarda görülen kas erimesi) tanısı ile takibe alındı. Hastaneler, uykusuz günler-geceler, eşimle birlikte yardımlaşarak geçirdiğimiz bu hayat mücadelesinde yalnız kaldım. Çok zor durumdayım, ayrıca evin tek çocuğuyum. 80 yaşındaki anneme bakmak zorundayım. Hayat iyice zorlaştı. Lütfen kalbinizle, vicdanınızla merhamet edin. Sizin de çocuklarınız, eşiniz, anneniz vardır. Kendinizi benim yerime koyun. Eşim 29 Nisan’da çocuklarıyla dahi kucaklaşmadan geri gelirim diye çıktığı evine geri dönemedi. Kendi ayaklarıyla gittiği mahkemede tutuklandı. Sizden rica ediyorum, çocuklarımı gözü yaşlı, boynu bükük bırakmayın. Bizim yardıma, desteğe, babamıza ihtiyacımız var. Bu yardım talebimizi geri çevirmeyin. Çok perişan bir anne, bir kadın olarak sizlerden rica ediyorum. Bitmiş durumdayız.”