Kanser ameliyatı olduktan sonra hastaneden çıkarılıp hapse gönderilen Ayşe Özdoğan’ın tümör iki gözünün ortasına sıçradı. Doktor ameliyat riskli dediği için alternatif tedavilere yönelen Özdoğan’a yurt dışından getirtilen bir ilaç tavsiye edildi.

SEVİNÇ ÖZARSLAN | BOLD ÖZEL

Ayşe Özdoğan’ı hatırlayacaksınız. 12 Kasım 2019’da kanser ameliyatı olduktan sonra, daha hastaneden çıkamadan Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çağrılmış ve mahkeme sırasında ayakta duramayıp bayılmasına rağmen tutuklanıp Antalya L Tipi Cezaevine konulmuştu.

35 kişilik koğuşta yaşamaya mecbur bırakılan, tedavisi aksayan Özdoğan, o günlerde başta Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun çabaları olmak üzere, sosyal medya baskısı nedeniyle 15 gün sonra tahliye edildi. Ancak ikinci ameliyatı geciktiği için vücudunda birçok kayıp yaşadı.

TÜMÖR GÖZDE OLDUĞU İÇİN AMELİYAT RİSKLİ

Çok nadir görülen ve tıpta Maxciller Sinus olarak adlandırılan bir kansere yakalanan Ayşe Özdoğan hapisten çıktıktan iki gün sonra Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki randevusuna gitti. Doktor kendisine “15 gündür neredesin, geç kalmışsın.” dedi.

Hemen ameliyata alınan Özdoğan’ın sol üst dişi, sol damağı, elmacık kemiği, lenf bezleri alındı. Son çenesinin altı boş kaldı. Bacağından 20 cm kemik alınıp yüzüne konuldu. Ancak bu ameliyatlar tüm vücudunu etkiledi. İşitme ve görme kaybı meydana geldi. Yürüme sıkıntısı var. Başka organları alındığı için gözyaşı durmuyor, sürekli akıyor. Gözünün altına da platin konulduğu için o bölgede dışarıdan da görülen iltihap oluşuyor. Doktor ameliyattan sonra kendisine “Geç kalmasaydın belki yüzündeki kemikleri kurtarabilirdik” dedi.

Tüm bu ağır ameliyatlardan sonra tümör iki gözünün ortasına sıçrayan Ayşe Özdoğan’ın tek bir umudu kaldı. Telefonla görüştüğümüz Özdoğan, “Doktorum ameliyatın çok riskli olacağını söyledi. Tümör iki gözün ortasında, beyin sapına yakın bir yerde. Orası sinirlerin olduğu bir bölge çıktığı için açılması tehlikeliymiş. Kemoterapi yapılacak ama doktorum tümör alınmadan kemoterapi ne kadar fayda verir bilemiyoruz, dedi” ifadelerini kullandı.

ALTERNATİF TEDAVİLERE YÖNELDİ

Alternatif tedavilere yönelen Ayşe Özdoğan’a yurt dışından getirtilen bir ilaç tavsiye edildi. Özdoğan, “İlacı aslında iki ay önce pahalı diye almamıştık. Beynimdeki tümör çıkınca tekrar tavsiye ettiler. Ankara’da bir alternatif tıp uzmanıyla görüştüm. Kampanya düzenledik. İlacın 6 aylık kullanımı için gerekli olan 75 bin TL toplandı. Tedaviye yakında başlanacak.” diye konuştu.

Ayşe Özdoğan, hapisten çıktıktan sonra hemen ameliyata alındı.

“YURT DIŞINDA OLSAYDIN SENİ EL ÜSTÜNDE TUTARLARDI”

Ayşe Özdoğan, geçirdiği ameliyatları gören başka bir doktorun tepkisini ise şöyle aktardı: “Farklı bir sağlık sorunu için yine kontrole gitmiştim. Oradaki doktor yüzümü görünce ‘sen bu ameliyatları Türkiye’de mi oldun. Senin bu hastalığın dünyada nadir görülen bir hastalık. Yurt dışında olsaydın seni el üstünde tutarlardı.’ dedi. Türkiye’de ise beni hapse sokmaya çalışıyorlar. Akdeniz Üniversitesi’nde bir profesör aslında benim hastalığımı araştırmak istedi, hatta benden izin istedi ama dosyam olduğunu öğrenince vazgeçti, ‘beni bir daha arama’ dedi.”

ÖZEL BİR YURTTA ÇALIŞTIĞI İÇİN

33 yaşındaki Ayşe Özdoğan özel bir yurtta idarecilik yaptığı için Cemaat soruşturmaları kapsamında, önce 8 Nisan 2019’da eşiyle birlikte Antalya’da gözaltına alındı. O dönemde, kalbi delik dünyaya gelen 7 yaşındaki oğlu Burak Hamza’nın durumu göz önünde bulundurularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Edebiyat öğretmeni eşi İlker Özdoğan ise tutuklanıp Antalya Döşemealtı Cezaevine gönderildi.

Ayşe Özdoğan’a 7 ay sonra Kasım 20019’da kanser teşhisi konuldu. İlk mahkemesi 31 Temmuz 2019’da görülen Ayşe Özdoğan, 4 Aralık 2019’daki mahkemesine kanser raporlarını sunmasına rağmen 12 Aralık 2019’da tutuklandı. Tutuksuz yargılanan Ayşe Özdoğan Isparta’da özel bir yurtta çalıştığı için, tanık ifadelerine dayanılarak 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay’da bulunuyor.