ÖHD ve İHD, İç Anadolu’daki tutsakların açlık grevlerine ilişkin bir rapor hazırlayarak, “Tutsaklara baskı ve kötü muamele arttı” dedi. Dernekler, tecridin derhal kaldırılması gerektiğini belirtti.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube Hapishane Komisyonu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Hapishane Komisyonu, “İç Anadolu Bölge Hapishaneleri Açlık Grevleri ve Hak İhlalleri” başlığıyla Mart ayına ilişkin rapor hazırladı.

SİNCAN KADIN KAPALI CEZAEVİ

İç Anadolu Bölgesinde 16 cezaevinde komisyon avukatlarının tutsaklarla yaptıkları ziyaretler sonucu hazırlanan raporda, tespit edilen hak ihlalleri şöyle açıklandı:

“26 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevinde olan 3 mahpusta kilo kaybı yaşanmış olup baş ağrısı, halsizlik, mide krampları, sese hassasiyet ve ses kısıklığı gibi sağlık problemleri ile karşılaşılmaya başlanılmıştır. Yine görüşme tarihi itibari ile 91. gününde bulunan mahpusların su alımında zorlandıkları ve kas ağrılarının yoğunlaştığı tarafımıza iletilmiştir.

Açlık grevinde olan iki ağırlaştırılmış müebbet mahpusun ayrı ayrı odalarda ve tek başına kaldıkları tarafımıza iletilmiştir. Önceki raporumuzda değinilen hapishane musluklarından akan kirli su sorunun halen devam ettiği tarafımıza iletilmiş olup; açlık grevi yapan mahpusların enfeksiyondan uzak tutulması kişilerin sağlık durumu için çok önemliyken hali hazırdaki bu problem açlık grevindeki kişileri enfeksiyona ve diğer sağlık sorunlarına karşı savunmasız kılmaktadır. Mahpuslar, açlık grevlerine başlamaları ile birlikte kendilerine Yeni Yaşam Gazetesi’nin verilmediğini ifade etmişlerdir. Ayrıca başka hapishaneden sevk olarak gelen bir mahpusun muayenesinin kelepçeli ve jandarma eşliğinde gerçekleştirildiği bilgisi edinilmiştir.

KIRIKKALE F TİPİ YÜKSEK GÜVENLİKLİ HAPİSHANESİ

Toplamda 46 mahpusun açlık grevinde olduğu Hapishanede, 26 aralık tarihinde açlık grevine başlayan ilk grupta; halsizlik, yürümede yavaşlık, ağızda ve boğazda oluşan yaralar, kabızlık, ishal, uyuyamama, görmede bulanıklık, kulak çınlaması, baş ağrısı, algıda zorlanma gibi greve bağlı etkiler başlamıştır. Mahpuslar 15-18 kilo arasında kilo kaybetmişlerdir.

Rıdvan Sayak isimli mahpus, oda aramasında gardiyanlar tarafından saldırıya uğradığını ve sonrasında süngerli odaya götürüldüğünü beyan etmiştir. Süngerli odada 1 saate yakın kalan mahpus diğer mahpusların karşı çıkması sonrasında odasına geri götürülmüştür.

26 aralık tarihinde greve başlayan 6 tutsağa B complex uzun bir süre verilmemiş ,görüşmelerden sonra tekrar B complex verilmeye başlamıştır.

İsa İpekli isimli mahpus, hekim kontrolü olmak için revire gittiğinde hekim tarafından sözlü saldırıya uğradığını ve üzerine saldırmaya çalıştığı sırada gardiyanların araya girmesi üzerine odasına götürüldüğünü beyan etmiştir. Mahpus, saldırmaya çalışan hekim hakkında şikâyetçi olduğunu beyan etmiş, sonrasında hapishane idaresi tarafından bu olayla ilgili mahpusa hücre cezası verilmiştir.

İsmet Akın isimli mahpus; açık yarasının bulunması nedeniyle ciddi risk altında bulunmaktadır. Mahpus, 20’ye yakın kilo kaybetmiş olup açık yarasındaki akıntı hızlanmıştır, ayrıca önemli derecede hafıza kaybı problemi yaşamaktadır. Yine gözlerde aşırı kararma, uyuyamama, ani ve şiddetli baş ağrıları, ses ve koku hassasiyetinin artması gibi belirgin sağlık problemleri yaşamaktadır.

Mahpuslara karbonat verilmemekte. Kantinde gıda maddeleri, özellikle açlık grevindeki mahpusların tüketebilecekleri meyve suyu ve meyve çayları, ya çok az ya da hiç bulunmamaktadır. Uzun süredir kantinde temizlik malzemesi satılmamaktadır. Yine 40 mahpusa ilk hafta yalnızca su verilmiş, ilk haftadan sonra tuz, şeker ve limon verilmeye başlamıştır.

KAYSERİ BÜNYAN 2 NOLU T TİPİ HAPİSHANESİ

Hapishanede daha önce rapor altına alınan sorun ve hukuksuzlukların aynı şekilde devam ettiği, koşullarında herhangi bir olumlu değişiklik olmadığı ifade edilmiştir. Erkek mahpuslar halen sohbet hakkından yararlandırılmamaktadır. Ayrıca; 5 Ocak tarihinden bu yana açlık grevinde olan Özkan Kart ve 1 Mart tarihinde greve başlamış 6 mahpusun, Kahramanmaraş – Türkoğlu Hapishanesine sürgün edildiği öğrenilmiştir. Özellikle açlık grevinin ileri bir aşamasında bulunan Özkan Kart başta olmak üzere diğer mahpusların da açlık grevinde olduğu; sağlıksız ve konforsuz ring araçlarında gerçekleştirilen bir yolculuğu kaldıramayacakları göz ardı edilmiştir.

Maraş Türkoğlu Hapishanesi girişinde 5 saat boyunca ring aracında bekletilen mahpuslara, hapishaneye girdiklerinde çıplak arama dayatılmıştır. Yasak olan bu uygulamayı kabul etmeyen mahpuslar, darp edilerek ve zor kullanılarak çıplak aramaya maruz bırakılmışlardır.

Süresiz açlık grevindeki Mehmet Aydın Söğüt ve Sakıp Hazman birlikte hücrede tutulmakta olup refakatçi talepleri bugüne kadar karşılanmamıştır.

Açlık grevleri ile ilgili olarak mahpuslara önerilen diyet listesinde yer alan karbonat bu güne kadar kendilerine verilmiş değildir. Ayrıca mahpusların kendilerine maske verilmesi talepleri karşılanmamaktadır. Mahpusların hali hazırda kronik rahatsızlıkları bulunmamakta ise de; açlık grevine bağlı sağlık sorunları olarak uykusuzluk, ishal, halsizlik, konsantrasyonda ve dikkatini vermede güçlük, baş dönmesi, kalp ritim bozukluğu, çabuk sinirlenme, görme problemi, eklem ağrıları, sese ve kokuya duyarlılık yürümede zorlanma gibi etkiler başlamıştır. Koğuşlara hapishane idaresi tarafından kamera yerleştirilmiştir ve mahpuslar 24 saat idare tarafından gözlem altına alınmış durumdadır.

Mahpuslara sevk edildikleri günden bu güne kadar depoda tutulan radyoları hala gerekçesiz olarak verilmemiştir. Mahpusların infaz kanununda belirtilmiş olan sohbet hakkı ve ortak alana çıkma hakkı bu güne kadar kullandırılmamıştır.

Hapishane içinde başka koğuşlarda bulunan mahpusların kendi aralarında mektuplaşmasına izin verilmemektedir. Aylık açık görüş süresi, kanunda 1 saat olarak belirtilmesine karşın hapishane tarafından 45 dakika ile sınırlandırılmaktadır.

KAYSERİ BÜNYAN KADIN KAPALI HAPİSHANESİ

Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 1 Mart tarihinde açlık grevine başlayan 20 kişi hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. 1. ve 2. grupta açlık grevine başlayan mahpuslar yaklaşık 6 ila 10 arasında kilo kaybı yaşamışlardır. Mahpusların açlık grevinden kaynaklı olarak; halsizlik, kalp çarpıntısı, eklem ve kas ağrıları, konsantrasyon ve dikkatini vermede güçlük, uyuyamama ve baş ağrısı, kabızlık, baş dönmesi ve idrar yaparken yanma, bulantı, kusma, ateşlenme, sinirlilik, denge bozukluğu, terleme gibi etkiler görülmeye başlamıştır. Ayrıca gözaltı morlukları da tüm mahpuslarda görülmektedir.

İlk grupta açlık grevine başlayan Berivan Bitmen’in sağ bacağında deri altında kitle toplanması başlamış olup, yürümekte ciddi zorluk çekmekte ve sağlık problemleri kendisiyle aynı odada kalan mahpusları endişelendirmektedir.

Karbonat talepleri hapishane kantininde bulunmadığı gerekçesiyle karşılanmamaktadır.

Adli mahpuslara resim ve terzilik gibi kurslardan yararlanma imkânı sağlandığı halde siyasi mahpuslar bu kurslardan faydalandırılmamaktadır.

KARABÜK T TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

5 Ocak tarihinde açlık grevine başlayan mahpusların ortalama 10 il 13 arası kilo kaybı mevcuttur. 1 mart tarihinde açlık grevine başlayan mahpusların 6 ila 8 kilo arasında kilo kaybettikleri öğrenilmiştir. Mahpuslarda açlık grevine bağlı olarak eklem ağrıları, kulak çınlaması, ağız ve cilt yaraları, tansiyon gibi sağlık sorunları baş göstermeye başlamıştır.

Mahpuslar, açlık grevi başladığından bu yana yalnızca bir kere ve Mart ayında hekimin koğuşlarına geldiğini ifade etmişlerdir. Mahpuslara karbonat talebi bu hapishanede de karşılanmamaktadır.

Özellikle mektuplarının ya gönderilmediğini ya da tamamen çizildiğini ifade eden mahpuslar; bu konuda İnfaz Hâkimliği’ne yapmış oldukları başvuruların tamamının da gerekçesiz şekilde reddedildiğini iletmişlerdir. Yine mahpusların başka hapishaneye nakil taleplerinin tamamı hakkında olumsuz karar verildiği, şartlı tahliye uygulamasının yasaya aykırı şekilde yorumlanarak usule aykırı uygulamalar gerçekleştirildiği hususları tarafımıza iletilmiştir.

TOKAT T TİPİ HAPİSHANESİ

5 Ocak tarihinden bu yana açlık grevini sürdürmekte olan mahpuslarda kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü belirtileri görülmüştür. B vitamini kompleksi mahpuslara; ilk grup için 12. günden itibaren, ikinci grup için başlangıçtan itibaren verilmektedir. Karbonat talepleri idare tarafından karşılanmamaktadır.

5 Ocak tarihinde açlık grevine başlayanların tansiyon ve kilo ölçümleri sadece 3 defa yapılmıştır. Bu nedenle kilo kayıpları hakkında bir bilgi edinilememiştir.

Zeki Temel, açlık grevi sonrası idrar yolları enfeksiyonu kapmıştır.

Koğuşlarda sık sık arama yapılmakta, kantinden alınan leğen, kova, fırça vb temizlik malzemelerine el konulmaktadır. Ayrıca, arama esnasında kolluk personeli tarafından provoke edici yaklaşımların sergilendiği, yine sevk esnasında mahpuslara çıplak arama dayatıldığı tarafımıza iletilmiştir.

Birkaç aydır mektup ve faks gibi iletişim hakları keyfi şekilde engellenmektedir. Kantinde fiyatlar çok pahalı olduğu için birçok ihtiyaçlarını karşılayamadıkları mahpuslar tarafından belirtilmiştir.

BAYBURT M TİPİ HAPİSHANESİ

Günde 3 litre sıvı alımının açlık grevi diyeti için zorunlu bulunmasına karşılık; İdare tarafından verilen iaşenin yanında su verilmediği tarafımıza iletilmiştir. Grevdeki tüm mahpuslarda kilo kaybı oluştuğu ve zaman zaman şeker ve tansiyon dengesizliklerinin baş gösterdiği öğrenilmiştir.

Açlık grevine giren hükümlülerin hapishane yönetimine bu hususta dilekçe vermelerinin ardından 30 gün boyunca ayrı bir koğuşa alındıkları; ardından diğer mahpusların girişimleri sonucu tekrar odalarına alındıkları belirtilmiştir.

Mahpuslar, Hapishane İdaresi tarafından özellikle infazını tamamlamaya yakın olan hükümlülerin disiplin soruşturmasına maruz bırakıldığını, koşullu salıverme ve denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanma haklarının bu şekilde engellenmeye çalışıldığını beyan etmişlerdir.

Son iki yıldır açık ve kapalı görüşlerde, ortak alanlar ve etkinlikler konusunda tecrit ve askeri disiplin uygulanılmaya çalışıldığını ifade eden mahpuslar; yine kargo ve mektuplarının çok geç teslim edildiğini ve kendileri tarafından gönderilen dilekçe ve mektupların muhataplarına ulaşıp ulaşmadığını öğrenemediklerini iletmişlerdir.

Mahpuslar, Kürtçe şarkı söylemeleri, zılgıt ve halay çekmeleri yahut günlük hayatta kendi aralarında Kürtçe konuşmalarının disiplin cezalarına konu edildiğini, disiplin soruşturmaları nedeniyle duruşmaya çıkıldığında ise savunmanın anadilde yapılmak istenmesi halinde tercüman hakkından faydalandırılmadıklarını belirtmişlerdir.

Ayrıca anılan hapishanede; Vesile Yüksel isimli bir hükümlü, kızı Arin ile birlikte kalmakta olup, iletişimin kısıtlanması şeklinde bir disiplin cezası olduğu gerekçesiyle; Berivan Çelik isimli hükümlü ise henüz kesinleşmemiş bir disiplin cezası olduğu gerekçesiyle koşullu salıverme hükümlerinden hukuka aykırı bir şekilde yararlandırılmamışlardır.

ESKİŞEHİR H TİPİ HAPİSHANESİ

20 Ocak tarihinden bu yana açlık grevinde olan mahpuslarda kilo kaybı, baş dönmesi ve ishal belirtileri başlamıştır. Açlık grevinde olan 3 mahpus koğuşlarından çıkarılarak, 3’ü farklı bir koğuşa alınmıştır.

ÇANKIRI E TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Açlık grevinde olan mahpuslarda baş ağrısı ve 3 ila 10 arası kilo kaybı mevcuttur. Çankırı E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde günlük olarak gazeteye erişim sağlanmaktadır.
DİNAR/AFYON T TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Açlık grevinde olan mahpuslarda kilo kaybı, koku, ışık ve ses hassasiyetleri, baş dönmesi, bir kısmında ayrıca sindirim sistemi ile ilgili şikâyetler mevcut. Mahpuslar, iaşelerinin yetersiz olduğunu bildirmişlerdir. Yine mahpusların açlık grevi diyetine göre tüketmesi gereken şeker, tuz yeteri kadar verilmemekte; karbonat ise hiç verilmemektedir. Ayrıca mahpuslar, içmek için çeşme suyu kullandıklarını belirtmiş olup; bu durumun hijyen açısından risk teşkil edebileceği hususu kendilerine ifade edilmiştir.

Mahpusların açlık grevine başlamaları ile birlikte koğuşlarda haftada bir “rutin arama” adı altında aramalar yapılmakta, bu arama esnasında odalar arama amacını aşar bir biçimde dağıtılmaktadır. Mahpusların açlık grevlerine başlaması sonrasında ailelerine yazmış oldukları mektuplar hakkında işlem yapılarak mahpuslar hakkında cezai soruşturmalar başlatılmıştır.
Mahpuslar yalnızca 15 günde bir 1 saat olmak üzere spor faaliyeti hakkı kullandırılmaktadır. Açlık grevinde bulunmayan mahpusların iletmiş olduğu bir diğer sorun; yaklaşık bir yıldır yemek porsiyonlarının yüzde 90 oranında azaltılmış olduğudur. Örneğin; ayranın yarım bardak, pilavın bir kaşık, ana yemeğin iki kaşık verildiği iletilmiştir.

BAFRA T TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Açlık grevindeki mahpuslarda kilo kaybı, mide bulantısı, baş dönmesi, uykusuzluk, halsizlik, sese ve kokuya duyarlılık, tansiyon ve denge sorunları yaşanmakta olup bu şikâyetler 8 Ocak tarihinden beri açlık grevinde olan ilk grupta daha belirgin ve şiddetlidir. Yeni Yaşam Gazetesi 1 Mart tarihinden bu yana verilmemektedir.

VEZİRKÖPRÜ M TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Açlık grevinin başlaması akabinde koğuşlarda rutin dışı arama yapılmıştır. Vezirköprü M Tipi Kapalı Hapishanesinde açlık grevinde bulunan 3 kişinin tamamının aileleri, hapishaneye çok uzak şehirlerde ikamet etmekte olup; bu durum mahpusları olduğu kadar ailelerini de zorlayan koşullara neden olmaktadır.

AMASYA E TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Amasya E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde açlık grevinde olan 3 mahpusun B Vitamini grev başlangıcında İdare tarafından temin edilmemiş ancak son görüşme tarihi 25 ocak itibariyle hekim tarafından B Complex vitaminin reçete edildiği, ancak halen mahpuslara ulaştırılmadığı öğrenilmiştir.

Yine mahpuslara kantin hakkının kullandırılmadığı, günlük sadece şeker, limon ve 4 kutu meyve suyunun bırakıldığı, mahpusların temiz içme suyuna erişemedikleri, çeşme suyu içmek zorunda kaldıkları tarafımıza iletilmiştir. Mahpuslar, 1 Mart tarihinden bu yana tek kişilik müşahede odası olarak tabir edilen odalarda tutulmakta olup kendilerine temizlik malzemesi verilmemiştir.

Mahpusların aileleri ile telefonda görüşme hakkı 1 Mart tarihinden itibaren keyfi ve dayanaksız bir biçimde kullandırılmamaktadır. Açlık grevine bağlı kilo kayıpları ve şikâyetler, asgari koşulların sağlanmaması nedeniyle daha belirgin olup; günlük kilo ve tansiyon ölçümleri yapılmamaktadır. Ailelere arama kısmında zorluk çıkarıldığı için ve görüş öncesi mahpuslara ince arama dayatıldığı için 2 yıldır ailelerle görüş yapılamamaktadır.

YOZGAT E TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Açlık grevine başlayan 4 mahpus ve 1 refakatçilerinin hapishanede müşahade odasından hücreye çevrilmiş bir odada son derecede sağlıksız koşullarda kaldıkları, koğuş değişikliği taleplerinin bugüne kadar karşılanmadığı tarafımıza iletilmiştir.
ÇORUM L TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Anılan Hapishanede ayakta sayım dayatması, keyfi ve tacize varan bir biçimde arama yapılarak odaların eşyalara zarar verecek biçimde dağıtılması, ortak alanların sürekli kamera ile izlenmesi şeklinde işkence ve kötü muamele yasağının ihlali kapsamında uygulamalar olduğu tarafımıza iletilmiştir. Ayrıca mahpuslar, koğuş aramalarının Jandarma İstihbarat görevlileri gözetiminde gerçekleştirildiğini ifade etmişlerdir.

Yine İdarenin mahpusların taleplerine ilişkin dilekçelerine olumlu ya da olumsuz herhangi bir dönüş yapmadığı, sağlık problemleri olan mahpusların uzun zamandır hastaneye sevk edilmeyi bekledikleri, kelepçeli muayeneyi reddeden mahpusların tedavilerinin engellendiği ifade edilmiştir.

KIRŞEHİR E TİPİ KAPALI HAPİSHANESİ

Örgüt suçlarından tutuklu olan mahpuslarla avukat görüşmesi keyfi bir şekilde öğlen 12.00-13:00 saatleri arasında yaptırılmamaktadır. Mahpusların arkadaş görüş hakkı keyfi bir şekilde kullandırılmamaktadır. Ayakta sayım uygulaması keyfi olarak uygulanmakta olup geçmişte buna karşı tavır alanlar infaz koruma memurları tarafından ciddi şekilde darp edilerek hücreye konulmuşlardır.”

Raporun sonuç bölümü ise şöyle: “Komisyonumuzca daha önce kamuoyuyla paylaşılan raporda da belirtildiği üzere; Türkiye genelinde hapishanelerde devam eden ve 01 Mart 2019 tarihi itibariyle sayısı binleri bulan mahpus tarafından sürdürülmekte olan süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinin amacı; İmralı Hapishanesinde tutulan ve 2011 yılından bu yana avukatları ile görüştürülmeyen ve 2014 yılından bu yana ailesi ile 2 kez görüştürülen (11 Eylül 2016 ve 12 Ocak 2019) Abdullah Öcalan’ın yasalar ve uluslararası mevzuat ile tanınmış avukat ve aile görüşü hakkını kullanmasının engellenmesine son verilmesidir.

Kişinin savunma hakkı bağlamında adil yargılanma hakkı ve manevi varlığını geliştirme hakkına açıkça aykırı olan bu tecrit uygulamasının bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir. Grevdekilerin adalet arayışını barışçıl bir protesto yöntemi ile sürdürdükleri bu ifade biçiminde; açlık grevcilerinin büyük çoğunluğunun mahpuslardan oluşması, sağlık durumlarını ve bulundukları koşulları önemli düzeyde etkilemektedir. Yine elde edilen veriler ve bilgiler; açlık grevlerinin başladığı hemen hemen tüm cezaevlerinde; açlık grevcilerine yönelik baskı ve kötü muamelenin arttığını göstermiştir. Hemen hemen tüm cezaevlerinde mahpusların tercih ettikleri gazeteye ulaşma imkânı gerekçeden yoksun bir şekilde engellenmektedir. Yine mahpusların mektuplaşma hakları, hakkın kullanımını imkânsız hale getirecek düzeyde kısıtlanmıştır.

‘TECRİT HEMEN KALDIRILMALI’

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Hapishane Komisyonu, açıklamasının sonunda da şunları kaydetti: “Açlık grevindeki mahpusların sağlıklarının tehlikeye girdiği bugünlerde yaşam hakkının korunması ve kimsenin daha fazla zarar görmemesi için Adalet Bakanlığı başta olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kurumları açlık grevcisi mahpusların meşru taleplerinin yerine getirilerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit uygulamasının derhal kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.