Bakırköy’de asılsız bir ihbar üzerine gözaltına alınan HDP Gençlik Meclisi Üyesi Yunus Altun, hastanede doktor kontrolünden geçirildikten sonra polislerin şiddetine maruz kaldığını ardından da rapor almasına izin verilmediğini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi Yunus Altun, 30 Eylül gecesi Bakırköy’de bekçilerin yaptığı kimlik kontrolüyle gözaltına alındı. Asılsız bir ihbar gerekçesiyle gözaltına alındığını belirten Altun, gözaltındayken polisler tarafından darp edildiğini iddia etti.
Bakırköy’e arkadaşlarıyla buluşmak için gittiği sırada bekçiler tarafından durdurulduğunu söyleyen Altun, “Bekçiler kimlik kontrolümü yaptı. Ardından beni diğer vatandaşlardan ayırarak beklememi söylediler.  Daha sonra sivil bir araç ile polisler geldi. Sivil araçtan ismimi söyleyerek beni çağırdılar. Benim hakkımda bir şikayetin olduğunu, benim ifademe başvuracaklarını söylediler. Ardından rapor almak için hastaneye götürdüler. Rapor aldıktan sonra hastanenin bahçesine çıktık. Bahçede bekleyen iki yunus polisi beni gözaltına alan polislere olayın ne olduğunu sordu. Beni gözaltına alan polisler ‘örgüte adam temin ediyormuş’ şeklinde cevap verdiler. Ardından hakaretler ederek beni arabaya bindirdiler. Arabaya bindikten sonra yunus polislerden bir tanesi gelip tekme, tokat ve yumruklarla bana saldırdı. Tekrar darp raporu almak istedim, fakat aldırmadılar” diye belirtti.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’
Daha sonra Bakırköy İlçe Emniyet Karakolu’na götürüldüğünü belirten Altun, İçişleri Bakanlığı’nın ihbar sitesine kendi adına asılsız bir ihbar yapıldığını söyledi. HDP’deki çalışmaların illagalize edilmeye çalışıldığını dile getiren Altun, “Burada HDP çatısı altında illegal faaliyet yürüttüğüm, örgüte adam kazandırdığım söylenmiş. Fakat şikayet veren kişinin kimliği, ismi hiçbir şekilde belli değil” dedi.
Yapılan saldırının Kürt kimliğinden kaynaklı olduğunu ifade eden Altun, “Beni darp eden polislerden şikayetçi oldum. Aynı zamanda hakkımda bu şikayeti yapan kişinin bulunması yönünde de şikayetçi oldum. Çünkü elle tutulur somut bir delil yokken sanki suçlamalar gerçekmiş gibi bir algı oluşturuldu” ifadelerini kullandı.
‘DAHA ÖNCEDEN DE GÖZALTINA ALINDIM’
Bu yaşanılanın başına ilk gelen ilk olay olmadığını belirten Altun, 27 Eylül’de de Esenyurt’ta gerçekleşen kayyum protestolarından sonra Bağcılar’da gözaltına alındığını söyledi. Yaptıkları çalışmaların illegal gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Altun, “Gözaltında bundan kaynaklı bize dava açılacağı söylendi. Daha sonra tamamıyla özel hayatım üzerinden, bana psikolojik şiddet uygulandı. Sorgudaki polis ‘Ben seni tanıyorum. İstersen senin dosyanı çekebilirim. Bir telefonuma bakar. Kabul edersen seni hemen serbest bırakabilirim’ dedi. Ben bunu kabul etmedim. Çünkü ben zaten herhangi illegal faaliyet içerisinde değilim” diye konuştu.
‘BASKILAR GENÇLERİ YILDIRAMAYACAK’
Kendisine yapılan saldırıların HDP üzerinde yaratılmak istenen algının bir parçası olduğunu belirten Altun, HDP Diyarbakır il binası önünde oturan anneler üzerinden HDP’li gençlerin baskı altına alınmak istendiğini söyledi.  HDP Gençlik Meclisleri olarak yapılan bütün çalışmaların demokratik siyaset üzerine olduğunu belirten Altun, “Devlet gençlerin siyasette aktif rol oynamasından korkuyor. Çünkü gençlerin başkaldırmalarını, düşünmelerini, sorgulamalarını istemiyor. Çalışmalarımız her şekilde devam edecek, bu baskılar bizi yıldıramayacak. Bizler var olan gücümüzle, var olan direncimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.