Müvekkilini Bolu F Tipi Cezaevi’nde ziyaret eden Avukat Mehmet Ali Başaran, İlk 75 gün ağır bir tecrite mahkûm edilen, iradesi kırılıp teslim alınmaya çalışılan Alparslan Kuytul’a yapılanın tam adı “işkence”dir.
Alparslan Kuytul’un avukatı Adem Tural, “tek başına bir koğuşta tutuklu bulunan müvekkilinin yanına anlaşabileceği koğuş arkadaşları verilmesini ve diğer tutuklulara tanınan haklardan müvekkilinin de faydalanmasını” talep etti. Bolu İnfaz Hâkimliği bu talebi reddetti.
Gerekçenin esası şu:
“Şüpheli Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma (DAEŞ, PKK/KCK, FETÖ/PDY ve EL KAİDE), silahlı terör örgütlerine yardım ettiği iddiası ile tutuklanma istemi ile sulh ceza hâkimliğine sevk edildiği…”
Alparslan Kuytul’un birbiriyle alakası olmayan, dahası birbiriyle kanlı bıçaklı bu dört terör örgütüne birden mi üye olduğu, yoksa hangisine veya hangilerine üye olduğu veya yardım ettiği belirtilmiyor.
Elde delil namına herhangi bir şey olsa, dosyaya sunulur, büyük bir iştahla basına servis edilirdi muhakkak. Hukuka bağlılıktan bahsetmek mümkün olmadığından, delile filan da ihtiyaç duyulmuyor. (Böylesi bir pervasızlığın taşıdığı anlam ürkütücüdür.)
Basını da yargısı gibi iftiralarla “ayartılan” bir ülke burası… Kötülüğün hızla sıradanlaştığı, hukuksuzluğun rutubet gibi yayıldığı bir vaktin dibine çöküyoruz.