Birleşmiş Milletler, İşkenceye Karşı Sözleşme’nin 1’inci maddesi uyarınca TCK’nin 94’üncü maddesinin değiştirilmesini ve “bir kişiden bilgi veya itiraf elde edebilmek için uygulanan eylem ve zorlamalar” tanımının da madde kapsamına alınmasını talep etti.

Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite, Türkiye’de yaşandığı raporlanan işkence vakaları ve diğer sorunlara ilişkin listesini Ankara’ya ileterek, beşinci dönemsel raporda bu konuların açıklığa kavuşturulmasını istedi.

Euronews‘ın aktardığına göre, listede öne çıkarılan konulardan biri, Türk Ceza Kanunu’ndaki işkence tanımı oldu. Komite, İşkenceye Karşı Sözleşme’nin 1’inci maddesi uyarınca TCK’nin 94’üncü maddesinin değiştirilmesini ve “bir kişiden bilgi veya itiraf elde edebilmek için uygulanan eylem ve zorlamalar” tanımının da madde kapsamına alınmasını talep etti.

‘İŞKENCE YAPANLAR CEZASIZ KALMASIN’

Komite’nin yayımladığı sorunlar listesinde altı çizilen bir diğer mevzu da Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde yapıldığı raporlanan işkencelerin cezasız kalması oldu.

667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 9’uncu maddesinde geçen “Bu KHK kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.” hükmünün, işkence uygulayanlara cezasızlık hakkı tanıyabileceği endişesi dile getirildi.

Komite, bu kapsamda Türkiye’nin darbe teşebbüsüne ilişkin yürüttüğü soruşturmalar hakkında daha fazla bilgi vermesini de istedi.

BM özel raportörü Nils Melzer, 2 Aralık 2016’da yayımladığı raporunda, “Darbe teşebbüsünü takip eden gün ve haftalarda işkence ve diğer kötü muamelelerin yaygın olduğuna, özellikle gözaltı sırasında nezarethanelerde ve diğer gayrı-resmi gözaltı yerlerinde polis, jandarma veya askerler tarafından işkence yapıldığına dair bilgiler edinilmiştir.” ifadelerini kullanmış, daha sonra yaptığı bir açıklamada da sorumluların cezadan muaf tutulması gerektiğini ifade etmişti.

ÇEŞİT ÇEŞİT İŞKENCE…

Diğer yandan yayımlanan listede Türkiye’de kullanıldığı iddia edilen işkence yöntemlerine de yer verildi.

Buna göre gözaltının ilk sürelerinde ve özellikle ifade alınırken zanlılara dayak, tekme, yumruk, sözlü saldırı, cinsel şiddet tehditleri, uzun süreli rahatsız edici pozisyonlarda tutulma, kelepçeleme, su, yemek ve uykudan mahrum bırakma ve tecavüzün de uygulandığı belirtildi.

Komite ayrıca, sorgulanan kişilerin işkence altında başka isimler vermeye zorlandığını, bu ifadeler dayanak alınarak terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen başka kişilerin gözaltına alındığını ifade etti.

Hapishanelerin aşırı kalabalık olduğuna da dikkat çekilen yazıda Türkiye’nin tüm bu iddialara ilişkin cevap vermesi istendi.