Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) Hapishane Komisyonu üyesi avukatlar nisan ve mart ayında ziyaret ettikleri Marmara Bölgesi’nde yer alan hapishanelere ilişkin rapor hazırladı. Raporda, Kandıra 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde 8 kişilik koğuşta 23 kişinin kaldığı belirtilirken, Silivri Hapishanelerinde 3 kişilik odalar 6 kişilik olacak şekilde, 28 kişilik koğuşlar 37-38 kişi olacak şekilde fazla kapasite ile kalındığı ifade edildi.
Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre raporda hapishanelerdeki kitap ve gazete sınırlamasının devam ettiği aktarıldı. Bazı hapishanelerde koğuşların çok kalabalık olduğuna dikkat çekilen raporda, şöyle dendi:
“Kandıra 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde ise 8 kişilik koğuşta şu anda 23 kişi kalmaktadır. Yine Bandırma 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde 10 kişilik koğuşlarda 20 kişinin kaldığı mahpuslar tarafından aktarılmıştır. Silivri Hapishanelerinde 3 kişilik odalar 6 kişilik olacak şekilde, 28 kişilik koğuşlar 37-38 kişi olacak şekilde fazla kapasite ile kalınmaktadır. Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi bakımından da benzer bir durum söz konusudur.”
Tedavi hakkı engeli
Mahpusların sağlık hakkına erişim konusunda yaşadıkları sıkıntıların devam ettiğinin belirtildiği raporda mahpusların rutin sağlık kontrolleri esnasında kelepçeleri çözülmeyerek tedavi edilmeye zorlandıkları örnekleriyle aktarıldı. Bolu F Tipi Hapishanesi’nde ortak alana çıkma hakkının ayda 40 saatten dört saate indirildiğinin belirtilirken Silivri 9 No’lu Kapalı Hapishanesi’nde bulunan mahpus Hatice Çırğaniş 10 aylık gibi bir süre boyunca tek başına tutulduğunu, tek başına avluya çıkarıldığını, tek başına ortak etkinliğe çıkarıldığını aktarılıldı. Ayrıca raporda Silivri 9 No’lu Hapishanesi’ndeki Halkın Hukuk Bürosu avukatlarında Yaprak Türkmen’in de tecritte tutulmaya devam ettiği belirtildi.
Görüşmelere kayıt
Mahpusların avukat görüşmelerinin sesli kayıt cihazı ve infaz koruma memuru aracılığı ile kayıt altına alındığının aktarıldığı raporda, avukat müvekkil gizliliğinin engellendiği, avukatların mesleğini yapmalarının önüne geçilmeye çalışıldığı kaydedildi. KHK’lerden önce ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri hariç tüm mahpusların ailesi ile haftada bir kez telefon görüş hakkı olduğuna dikkat çekilerek, şu anda Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanmakta olan kişilerin telefon hakkının iki haftada bire düşürüldüğü aktarıldı. Aile ziyaretlerinin ikinci dereceden akrabalarla sınırlandırıldığının belirtildiği raporda, arkadaş görüşlerinin ise tamamen ortadan kaldırıldığı ifade edildi. Telefon görüşmelerindeki tekmil dayatmasının ise Bolu Hapishanesi’nde devam ettiği belirtilerek, bu zorlamaya karşı çıkan mahpusların uzun süredir yakınları ile telefon görüşmesi yapamadıkları aktarıldı.
Mektuba bile sansür
Raporda, ayrıca şu ifade yer aldı:
“Düzce T Tipi Hapishanesi’nde mahpuslara gelen mektuplar ya çok geç ya da hiç verilmiyor. Ayrıca tercüman olmadığı gerekçesi ile mahpusların Kürtçe yazdığı mektup ve kartlar gönderilmiyor, mahpuslara gelenler de aynı gerekçe ile verilmiyor. Bandırma 2 No’lu T Tipi Hapishanesi’nde hukuk kurumlarına, İnsan Hakları Derneği’ne, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna vb. kurumlara gönderilen dilekçeleri idare bilinçli bir şekilde göndermiyor. Silivri 9 No’lu Hapishanesi’nde bulunan mahpus Çetin Arkaş ise şu an resmi iletişim yasağının olmadığını ancak fiili olarak mektuplarının verilmediğini ve engellendiğini ifade etmiştir. Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde mahpuslar İnfaz Hakimliği, TBMM İnsan Hakları Komisyonu gibi resmi kurum ve kuruluşlara gönderdikleri dilekçe ve mektupların akıbetini öğrenememektedirler.”