Galatasaray Meydanı’na gitmeleri bu hafta da engellenen Cumartesi Anneleri, 7 Ağustos 1995’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu. Anneler, polislere “Adalet bir gün size de lazım olacak” çağrısı yaptı.

Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 749’uncu haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri, bir kez daha polis tarafından engellendi. Polisin annelere engel olması üzerine, eylem İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta gerçekleşti. Polis tarafından ablukaya alınan sokakta Cumartesi Anneleri, üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyerek, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfil taşıdı. Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu destek verdi.

Bu hafta 17 Ağustos 1995’te gözaltına alınan Abdurrahim Demir’in akıbeti sorularak, dosyasındaki 24 yıllık cezasızlığın son bulması ve adalet sağlanmasını istedi.

‘Görevinizi yerine getirin’
Basın açıklamasını 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedildikten sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. 28 Temmuz 2019, 7 ve 21 Şubat tarihleri arasında  kendilerinden uzun süre haber alınamayan 6 kişinin durumuna değinen Ocak, “6 kişiden Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak ve Salim Zeybek’in Ankara Emniyeti’nde olduğu ailelerine bildirildi. Mustafa Yılmaz ve Gökhan Türkmen’den ise hala haber alınamıyor.  Söz konusu 6 kişi, aynı tip transporter araçlarla ve tanık beyanlarına göre kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan kişiler tarafından zorla kaçırılmışlardı. Bu ağır ithamlara karşı yetkililer, gözaltında oldukları kabul edilen 4 kişinin bugüne kadar nerede oldukları ve ne tür uygulamalara maruz kaldıklarına dair kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadı” diye belirtti.

Türk Adalet Bakanına ve adli makamlara seslenen Ocak, “Şubat ayından bu yana nerede oldukları bilinmeyen Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak ve Salim Zeybek’in kaçırılma vakalarının etkin bir biçimde ve maddi gerçeği açığa çıkartacak şekilde soruşturulmasını sağlama görevinizi yerine getirin” diye belirtti. Ocak, hala kendilerinden herhangi bir haber alınamayan Yılmaz ve Türkmen’in akıbetinin bir an önce açıklanmasını istedi.

‘Bu işin peşini bırakın’
Abdurrahim Demir’in askerliğini bitirdikten sonra 17 Ağustos 1995 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesindeki evinden, Adana’daki akrabalarının yanına gitmek için yola çıktığını dile getiren Ocak, Mardin Kızıltepe Şavalet noktasında kimlik kontrolü için durdurulan otobüsten indirilen Demir’in, askerlerce gözaltına alındığını söyledi.

Tanıkların Demir ailesine, çocuklarının Şavalet Jandarma Karakolu’na götürüldüğü söylendiğini ifade eden Ocak, karakola giden aileye “Biz böyle birini almadık” cevabı verildiğini belirtti. Ocak, “Mardin Emniyeti ise ‘Abdurrahim pasaport çıkartıp, Fransa’ya garson olarak gitti’ açıklamasıyla gerçeğin üstünü kapatmaya çalıştı. Demir Ailesi ‘Bu işin peşini bırakın’ diye tehdit edildi” diyerek yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını ve Demir’den bir daha haber alınmadığını ifade etti.

‘Oğluma ne oldu’
Demir’in annesi Kesriye Demir’in 20 yıl boyunca “Oğluma ne oldu?” diye sorduğunu ve oğlunun akıbetini öğrenmeden yaşama veda ettiğini hatırlatan Ocak, 27 Ocak 2018’de Galatasaray Meydanı’nda yaşamını yitiren Mehmet Demir’in “Kardeşimi bulamadım, annemin yüzüne bakamıyorum” sözlerini hatırlattı. Anne ve ağabey Demir yerine Abdurrahim Demir’in akıbetini soran Ocak, Demir’in kaybedilmesinden sorumlu olanların yargılanmalarını ve cezalandırılmalarını istedi.

23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da, kendilerinden uzun süre haber alınmayan ve geçtiğimiz günlerden 4’ünün gözaltında olduğu açıklanan 6 kişinin durumuna değindi. Polislere seslenen Yıldız, “Bu aradığımız adalet yarın öbür gün size de lazım olacak. İlk oturduğumuzda herkes için adalet dedik. ‘Siz kimsiniz de bizim için adalet istiyorsunuz’ dediler ama bugün bakın onlar da adalet arıyor” diye konuştu.

Akıbetini açıklayın
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, gözaltından kaybedilen 6 kişi hakkında bilgi vererek, “Geçtiğimiz Pazartesi aileler aranarak gözaltında oldukları söylendi” dedi. Aile ve avukatların başvuruşlarının sonuçsuz kaldığını ifade eden Tanrıkulu, Avukatların şuana kadar gözaltında olduğu söylenen 4 kişi ile hiç görüşemediği bilgisini paylaştı. Ailelerin kısa bir süre yakınlarıyla görüşebildiğiniz sözlerine ekleyen Tanrıkulu, bu görüşme kapsamında ailelere hak aramamaları söylendiğini aktardı.

Tanrıkulu polislere, “Belki sizlerin zorla kaybedilmede bir rolünüz yok ama şu anda zorla kaybedileme suçuna ortak oluyorsunuz. Yarın öbür gün hiç bir siyasetçi ve amiriniz size sahip çıkmayacaktır” diyerek adalet bakanına da seslenerek soruşturmayı doğru yürütmeyen avukat ve ailelere kaba davranan savcıyı görevden alınmasını istedi.

Tanrıkulu, gözaltında olan 4 kişi ile ilgili bağımsız heyet oluşturarak sağlıklı bir muayenenin yapılmasını ve avukatların görüşmesinin önünün açılmasını talep etti. Tanrıkulu, kendilerinden hala haber alınamayan Yılmaz ve Türkmen’in akıbetinin açıklanmasını istedi.