Cumartesi Anneleri bu hafta Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu. Aydınlar’ın gözaltına alındığı diğer kişilerle savcılığa çıkarılmadığı belirtilen eylemde, dosyasının cezasızlıkla sonuçlandırılmasına izin verilmeyeceği vurgulandı.

Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şube binası önünde 727. buluşmasında Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eyleme, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile HDP Milletvekili Zeynel Özen katıldı.

Bu haftanın eylemine Ahmet Kaya’nın torunu Fatma’nın dedesi Ahmet Kaya için yazdığı şiirle başlandı.

Eylemde basın metnini Besna Tosun okudu. Tosun, “25 yıldır ‘gözbebeğim’ dediği oğlundan bir haber alma umuduyla yaşayan Menekşe Aydınlar’ın ‘Bize yaşatılan zulümdür. Devlet ‘oğlun firar etti’ demişti buna inanmadım ama kaçtıysa gizlice gelir mi diye yedi yıl boyunca geceyi gözümü kırpmadan kapı önünde geçirdim.’ diyen sesi insanlara ulaşsın diye buluştuk” dedi.

“Savcılığa çıkarılmadı”

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy İncirli’de terörle mücadele polisleri tarafından gözaltına alındığını aktaran Tosun, Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Aydınlar’ın gözaltına alındığının 7 gün boyunca inkar edildiğini, 27 Şubat 1994 tarihinde kaydının yapılarak gözaltında olduğunun resmi olarak kabul edildiğini kaydetti. Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulan 14 kişinin savcılığa çıkartıldıklarında aralarında Aydınlar’ın olmadığını söyleyen Tosun, sözlerine şöyle devam etti:

”Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamada; Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde gözaltına alındığını ve 2 Mart 1994 tarihine kadar birlikte gözaltında tutulduklarını, Cüneyt’in başına geleceklerden Gayrettepe Terörle Mücadele Şubesi’nin sorumlu olduğunu söylediler. Cüneyt’e ağır işkence yapıldığına, yürüyemez ve hareket edemez halde olduğuna dair çok sayıda tanık vardı. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü onu soran ailesine oğullarının 28 Şubat 1994 tarihinde yer göstermek için götürdükleri Beyoğlu Çukurcuma’da ‘Dur’ ihtarına uymayarak kaçtığını söyledi. Ailenin başvurusu üzerine İnsan Hakları Derneği avukatları olayı araştırdı, tanıklarla görüştü. Yapılan araştırma sonrasında, İHD İstanbul Şubesi, 25 Mart 1994 tarihli basın açıklaması ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin gözaltına aldığını kabul ettiği Cüneyt Aydınlar’ı kaybettiğini duyurdu.

Bugüne kadar Aydınlar’ın akıbetini açığa çıkartacak ve onu kaybedenleri yargılayacak herhangi bir adım atılmadığını kaydeden Tosun, “Ailenin başvurduğu tüm yetkili merciler, elleri kelepçeli, ayakkabıları bağcıksız, görgü tanıklarının beyanına göre ayakta duramayan birinin 30 kadar polisin elinden nasıl kaçabileceğini sorgulamadı. Cüneyt Aydınlar dosyası evrensel hukuka aykırı bir biçimde zaman aşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı” şeklinde konuştu.