Denizli’de kendisini polis olarak tanıtan kişilerin görüşme talebini reddeden İranlı mülteci Fattahi’nin evi günler sonra polisler tarafından basıldı. Gözaltına alınan Fattahi, saatlerce darp edildi
İran’dan 3 yıl önce, siyasi sebeplerle Türkiye’ye gelerek Denizli’ye yerleşen Esmail Fattahi, kendisini gizli numaradan arayan ve polis olduklarını iddia eden kişileri reddetmesinin ardından emniyet güçleri tarafından evi basılarak gözaltına alındı. Merkezefendi ilçesine bağlı 15 Mayıs Mahallesi’nde yaşayan ve Birleşmiş Milletler (BM) siyasi mülteci statüsünde yer alan Fattahi’yi arayanlar kendilerini polis olarak tanıtarak görüşme talebinde bulundu.
Sınır dışı tehdidi
Görüşmeyi reddeden Fattahi, kendisini arayan numaralardaki konuşmaları kaydetti. Bunun üzerine Fattahi’nin hakkında, “ihbar olduğu” iddiasıyla 24 Mayıs günü polisler tarafından evi basıldı. Gözaltına alınan Fattahi, önce evinde darp edildi. Ardından polis aracına bindirilen Fattahi, araçta ve karakolda da darba maruz kaldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından ifadesi alınmadan serbest bırakılan Fattahi, maruz kaldığı darp nedeniyle şikâyetçi oldu. Bunun üzerine bu kez, “Görev başındaki memura direnme ve memura mukavemet” iddiasıyla işlem yapılarak, ifadesi alındı. Fattahi, ifadesinin ardından serbest bırakıldı; ancak, kendisine ulaşan polisler tarafından şikâyetini geri çekmekle tehdit edildi. Şikâyetini geri çekmeyi kabul etmeyen Fattahi, polislerin kendisini sınır dışı etmekle tehdit ettiğini belirtti.
‘Eve gizli girdiler’
Fattahi, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Kaynak işleri yapıyorum. Düşük ücretlerle çalışan biriyim. Türkiye’de İran’da olduğu gibi emek mücadelesi veriyorum. Denizli’de herhangi bir eylem olursa katılırım. Bu nedenle polisler tarafından da kimliğim biliniyor. Olayın olduğu gün, işten yeni çıkmış eve gitmiştim. Saat gündüz 15.00 gibiydi. Yatağın içinde adımı seslendiler; Esmail. Kafamı kaldırdığımda kafama silah tuttuklarını gördüm. Benim de ilk sorum ‘ne olmuş, ne yapmışım?’ oldu. Bunu sormamla da gözlerime gaz sıktılar. Bir arkadaşıma haber vermek için telefonumu almak istedim. Telefonumu da aldılar. Ondan sonra kelepçelediler. Evi aradılar. Sonra döverek merdivenlerden aşağıya doğru, kıyafetlerimi de yırtarak gözaltı aracına götürdüler. Gözaltı aracında kelepçelerimi ters takıp dövmeye devam ettiler. Evimin kapısını çalmadan, kilidin göbeğini söküp öyle girmişler eve.”