İstanbul Esenyurt’ta seçim çalışması yapan HDP’liler gözaltına alınmalarının ardından polis tarafından darbedildiler.

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde geçtiğimiz pazar günü Cumhuriyet Meydanı’nda seçim çalışmaları için stant açan HDP’liler ve AKP’liler arasında çıkan kavgada 9 HDP’li gözaltına alındı. “Devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama” suçundan dava açılan 9 HDP’li adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı. Gözaltına alınan HDP’lilere polis tarafından kaba dayak atıldı, küfürler edildi.

Polis aracında ve karakolda polis işkencesine maruz kalan HDP’lilerden biri de İdris Dinar. HDP’nin stant görevlisi olduğunu anlatan Dinar, Cumhuriyet Meydanı’ndaki kargaşada insanları ayırmaya çalıştığı sırada kendisini polis aracında bulduğunu ve 10-15 polisin saldırısına maruz kaldığını anlattı. Sağlık kontrolü için Esenyurt Devlet Hastanesine götürüldüklerini anlatan Dinar, polislerin kendileriyle muayeneye girdiklerini dolayısıyla doktorların geçerliliği tartışmalı bir rapor hazırladıklarını söyledi.

KARAKOLUN MUTFAĞINDA DA İŞKENCE GÖRDÜK
Muayene sonrası Esenyurt Bağlarçeşme’deki karakola götürüldüklerini aktaran Dinar, “Karakolun mutfağında da kamera olmadığı için bizi orada darbettiler. 9 kişiydik, bir de kadın arkadaş vardı. Ana avrat küfür ettiler. ‘Adam mısınız, Polis gördüğünüz zaman artık esas duruşa geçeceksiniz, HDP haindir, siz hainlik yapıyorsunuz. Sizin evinizde hiç şehit var mı?’ dediler. Zaten ellerimiz ters kelepçeli, yüzlerine bakmamızı istemiyorlardı. Sırayla dövdüler yoruldukça nöbetleşe dövdüler. Yorulan ‘Ben yoruldum’ dedi öbür ekip geldi. Nefes almakta zorlanıyorum. İHD’ye gidip başvuru yapacağım. Herkese işkence uygulandı” dedi. Haklarında devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama suçundan dava açıldığını belirten Dinar, “Benim polislerin içinde bayrağa hakaret ettiğim söylendi. Bir sürü polisin içinde böyle bir şey söylemem mantıklı mı? O işkenceyi böyle örtmeye çalışıyorlar. Avukatım var, hukuki süreci başlattım” dedi.

‘MÜVEKKİLİMİZLE GÖRÜŞMEMEMİZİ ENGELLEDİLER’
Evrensel’e konuşan Dinar’ın Avukatı Seyit Demir de müvekkilin yaşadıklarını aktardı. Demir, “Karakola gittiğimizde oradaki kolluk kuvvetleri bizim karakola girmemizi, müvekkilimizle görüşmemizi çeşitli bahanelerle engellemeye çalıştı. Öncelikle sorgu, soruşturma aşamasında bir avukata ‘Vekaletin var mı yok mu?’ diye sorulmaz. Mahkemede dahi sorulmaz. Karakola gittiğimizde ‘Vekaletiniz yok sizi görüştürmeyeceğiz’ denildi” şeklinde konuştu. Savcıya ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Demir, “Sabah 09.00’da başlayan görüşme talebimiz yaklaşık saat 13.00 sıralarında savcının telefon etmesi üzerine ‘Görüşebilirsiniz’ denildi. Daha sonra görüşme yarıda kesildi. Bu sefer de ‘Görüşemezsiniz vekaletiniz yok’ bahanesini gündeme getirdiler” diye konuştu.

‘İŞKENCE BOYUTUNDA ŞİDDET UYGULANMIŞ’
Gözaltına alınanların işkenceye uğradıklarını söyleyen Demir, “Gözaltına alınanları darbetmişler, bizim görmemizi istemiyorlardı. Ben gördüğümde gözaltına alınanların yüzü gözü kan içindeydi. Kaba dayak boyutundan çok işkence boyutunda bir şiddet uygulanmış. Korkunç bir şiddet uygulamışlar. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ demeleri istenmiş, İstiklal Marşını okutmaya çalışmışlar. Savcı ve mahkeme önünde bu yaşananları hafifletmek amacıyla polis, gözaltına alınanlar hakkında ‘Türk bayrağına hakaret etti, Türk bayrağına saygısızlık etti, indirin o bayrağı’ ifadelerini kayıtlara yazmışlar. Bunun provokatör bir şey olduğu çok belli. Polislerin yanında böyle bir şey söylenmemiş. Bu, zaten hayatın olağan akışına uygun bir şey de değil . Bunların yalan olduğunu biz biliyoruz. İşkence olgusu bayrakla temize çıkarılmak isteniyor.” dedi.