Ölümünün üzerinden iki yıl geçen Halime Gülsu’nun annesi Zeynep Gülsu, sorumlular hakkında kapatılan soruşturmaları hatırlatarak bu işin peşini bırakmayacağını söyledi.
SEVİNÇ ÖZARSLAN
İlaçları verilmediği ve tedavisi geciktirildiği için tutuklu bulunduğu Tarsus Cezaevinde 28 Nisan 2018’de hayatını kaybeden İngilizce öğretmeni Halime Gülsu’nun ölümünün üzerinden 2 yıl geçti. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mersin TEM’deki görevliler ve Tarsus Devlet Hastanesi doktoru hakkındaki soruşturmayı 16 Mayıs 2019’da ‘kovuşturmaya gerek yoktur’ diyerek takipsizlik kararıyla kapatmıştı. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı da cezaevi görevlileriyle ilgili açılan soruşturmayı 18 Mart 2019’da kapatmıştı.
“HUKUKİ YÖNDEN TAKİP EDECEĞİM”
Bile bile ölüme gönderilen Gülsu’nun vefatı resmi olarak kapatıldı ama annesi Zeynep Gülsu bu işin peşini bırakmayacağını söyledi. Kızının vefat yıldönümü vesilesiyle bir video mesaj yayınlayan Zeynep Gülsu, “Kızım Halime’nin ölümün üzerinden iki yıl geçti ama yüreğimde acısı bugünkü gibi duruyor. Kızım evde yalnız başınayken aldılar, götürdüler. Ne ziyaretine gidebildim, ne yoklayabildim çocuğu. Daha mezarını bile göremedim, gidemedim. Çok üzgünüm. Hukuki yönden de takip edeceğim inşallah. Sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağım.” dedi.
22 ŞAHİT VE 3 SAYFALIK MEKTUBU VAR
20 Şubat 2018’de gözaltına alınıp 28 Nisan 2018’de cezaevinden cenazesi çıkarılan Gülsu’nun yaklaşık iki aylık süreçte yaşadıklarına tanıklık edebilecek 22 koğuş arkadaşı bulunuyor.
Geçen yıl BOLD Medya’ya konuşan iki koğuş arkadaşı F.D. ile Z.A.’nın anlattıkları, savcının belirttiği gibi Gülsu’nun ‘normal seyirde bir ölüm’ ile hayatını kaybetmediği, bile bile ölüme sürüklendiğini gösteriyor.
Gülsu, vefatından 4 gün önce 24 Nisan 2018’de yazdığı ve kapalı zarf usulüyle Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) gönderdiği 3 sayfalık mektubunda da maruz kalddığı ihmalleri ayrıntılarıyla anlatıyor. Gülsu mektubunda, ““Hastalığım (sistemik LUPUS) son derece ölümcül. İlaçlarım verilmiyor. Gardiyanlar yalan söylediğimi düşünüyor ve beni azarlıyorlar.” demişti.