Nordic Monitor, işkence gören askerlerin mahkeme ifadelerini yayınlamaya devam ediyor. Teğmen Abdulvahap Berke 18 sayfalık ifadesinde yaşadığı ve tanık olduğu işkenceleri ayrıntılı olarak anlattı.

Teğmen Abdulvahap Berke, toplumsal baskı ve mağdurların daha zor durumda kalmaması gibi nedenlerle gizlenen işkenceleri de ifşa etti. Bir kadın subayın tecavüze uğradığını ve çocuğunu aldırmak zorunda kaldığını söyleyen Berke bir erkek memurun da tecavüze uğradığını iddia etti.

Berke’nin 15 Temmuz’un ertesi günü kendi isteği ile teslim olmasına rağmen kıyafetleri çıkartılarak eriyen asfalta yatırılmasıyla başlayan işkence ve kötü muamelenin gözaltı merkezinde dayanılmaz boyutlara ulaştığı anlaşılıyor.

Abdulvahap Berke’nin ifadesinden bazı bölümler:

Elleri ters kelepçe ile bağlı olan bizlere tekme tokat vurmaya başladılar. Dışarıda bizi gören insanlar kaldırım taşları ile otobüsü taşlamaya başladılar. Otobüsün camları kırıldı. Kimimizin vücuduna kaldırım taşı, kimimizin vücuduna kırılan cam parçaları denk geldi. Yanımda oturan arkadaşımın başına cam parçası saplandı ve gözaltı sürecini bu şekilde tamamladı. Cezaevindeyken hastahaneye giderek başındaki cam parçasını aldırdı. Otobüsten binaya girinceye kadar sağlı sollu dizilen kişiler tarafından darp edilerek linç edilmeye çalışıldık. Burada uğradığım darp sonucunda dişimde, burnumda ve kaburgamda kırıklar oluştu. Nezarethanede başımızda bulunan polisler ikinci gün başında kan kokusundan nezarethanenin içerisine giremediler. Temizlik malzemesi getirerek nezarethaneyi bize temizlettiler.

İçimizden bulunan pilotlardan birinin kafasını duvara sert bir biçimde vurarak bayılttılar. Benim susuzluktan idrarımın rengi kan rengine dönüştü. İfademi almaya götüren polislerde yine aynı şekilde birisi kafama vururken diğeri ayaklarıma tekme atıyordu.

General seviyesinde komutanlar çırılçıplak soyundurularak orada bulunan diğer insanların önünden geçiriliyor. Bakmak istemeyen ve başını önüne eğenleri tokatlayarak zorla baktırmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda copu komutanın bacak arasına sokarak taciz ediyorlar.

Kadınlardan oluşan 3-4 kişilik bir grubun da üzerilerinde sadece iç çamaşırları olacak şekilde soyuyorlar ve erkeklerin bulunduğu ortama atıyorlar ve orada görevli bulunan memurlar tarafından sürekli taciz ve küfürlerle karşılaşıyorlar.

Yine kadın subaylardan birisinin tecavüze uğrayıp çocuğunu aldırdığını biliyor musunuz? Kadın haklarını savunanlara, tecavüze, tacize karşı birlikte duranlara sesleniyorum; vicdanları sızlatan bu olaylara karşı neden sessiz kaldılar ve kalmaya devam ediyorlar?

TECAVÜZ DEĞİLDİR TACİZDİR!

Muhafız Alayı davasında, ismini de biliyorum ama vermek istemiyorum, bir sivil erkek şahıs mahkeme huzurunda savunmasında anlatıyor:”Beni terörle mücadele şubesine götürdüler, odasına kadar tarif ediyor Sayın Başkanım ve bana tecavüz ettiler”

Bunu söyleyince Başkan inanmıyor tabi doğal olarak: “Taciz mi ettiler” diyor. Yani tacizi normal buluyor tecavüzü şey bulmuyor. Sanık: “hayır başkanım tecavüz ettiler” deyip gözyaşları içerisinde durumu tekrar anlatıyor ve defalarca tecavüz ettiklerini de vurguluyor.

Özel Kuvvetlerde Zekai Aksakallı ve Oğuz Tozak emir komutasında işkence odaları kuruldu. Yıllardır birlikte çalıştıkları insanları 15-20 yaşları arasındaki kızları ve eşleri ile tehdit edip işkence yaptılar.

Şüpheli Bilgileri

Oğuz Tozak’in profil fotoğrafı
İl: Ankara
Mesleği: Tuğgeneral
Şüpheli No: 289
Zekai Aksakallı’in profil fotoğrafı
İl: Ankara
Mesleği: Eski Özel Kuvvetler Komutanı
Şüpheli No: 4