Kırmızı bülten nedeniyle Panama’da tutuklanan iş adamı Muaz Türkyılmaz’ın Türkiye’ye iade edilmemesi için kardeşinden çağrı, “O suçsuz! İade edilirse işkence görecek.”
İş adamı Muaz Türkyılmaz’ın Panama’dan Türkiye’ye iade edilmemesi için ailesi ve sivil toplum kuruluşları devrede.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 47 yaşındaki işadamı Muaz Türkyılmaz iki hafta önce Panama’da pasaport kontrolü sırasında tutuklandı. Gerekçe Türkiye’nin Türkyılmaz’ı kırmızı bültenle aramasıydı. Türkyılmaz, Türkiye tarafından Fethullah Gülen Cemaatiyle irtibatlı olmakla suçlanıyor. Türkyılmaz’ın tutuklanmasının ardından ailesi ve Panama’daki insan hakları aktivistleri, Türkiye’ye iade edilmemesi için yoğun çaba sarf ediyor.
Muaz Türkyılmaz’ın kardeşi Usame Türkyılmaz, Panamalı yetkililere; “Kardeşim iade edilirse Türkiye’de işkence görecek ve yıllarca hapiste kalacak. İade gerçekleşmemeli” çağrısını yapıyor.
YÖNELTİLEN ÜÇ SUÇLAMA
Muaz Türkyılmaz hakkında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın Panama’ya gönderdiği belgelerde üç suçlamada bulunuluyor. Kimse Yok mu isimli insani yardım kuruluşuna kredi kartıyla defalarca bağışta bulunmak; Bank Asya’da yaklaşık 2 bin dolarlık hesabının bulunması ve Whatsapp benzeri bir cep telefonu uygulaması olan Bylock aplikasyonunu indirmiş olması.
Bu suçlamalarla Türkiye’de yaklaşık 30 bin kişi tutuklu. Ancak Türkyılmaz’ın avukatları Türkiye’nin üç gerekçesinin de uluslararası hukuka göre suç olmadığını Türkiye’nin tutuklama ve iade talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkemeye itirazda bulundular.
İtiraz dilekçesinde; yardım kuruluşlarına bağışta bulunmanın suç olmadığını; Gülen Grubu’na yakın bir bankada hesap açmanın suç sayılamayacağı ve Google Play’den Bylock isimli aplikasyonu indirmenin suç olmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Ancak Türkiye, GooglePlay’den Bylock isimli haberleşme programını indirenleri listeledi ve program kullanıcıları hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla soruşturmalar başlattı.
KARDEŞİ DE DEPORT EDİLDİ
Muaz Türkyılmaz 2017 yılına kadar Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye hurma ticareti yapan bir firmayla çalışıyordu. Kardeşi Usame Türkyılmaz da Arabistan’da yaşıyordu. Türkiye’nin iade talebi üzerine Usame Türkyılmaz ve ailesi Suudi polisi tarafından gözaltına alınarak Türkiye’ye deport edildi. Usame Türkyılmaz, Türkiye’den gönderilen özel uçakla iade edildiklerini söylüyor ve yaşadıklarını anlatıyor:
“Türkiye’ye iade edildikten sonra tutuklandım. Cezaevi şartları çok kötüydü. Şeker hastası olduğumu söylememe rağmen iğnelerimi vermediler. Çok az yemek veriyorlardı. Temiz içme suyunu kendi paramızla bile almamıza izin yoktu. Halen daha cezaevinde ortaya çıkan sağlık sorunlarıyla uğraşıyorum. 30 kilo verdim tutuklu olduğum sürede. Vücudumda yaralar var hala. Aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen polis görünce korkuyorum. Hapisteyken kötü şartlar nedeniyle tutuklu bir polis şefi hayatını kaybetti. Şartlar çok kötüydü. Panama kardeşimi iade ederse aynı şeyleri o da yaşayacak. Belki işkence görecek. Kaç yıl hapiste kalacağını öngöremiyorum. Türkiye’de adil yargılama yok.”
14 GÜNDÜR HÜCREDE
Muaz Türkyılmaz, Panama’dan çıkış yaptığı sırada pasaport kontrolünde gözaltına alındı ve tutuklandı. Kovid-19 tedbirleri çerçevesinde tek kişilik hücreye kondu. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin Panama Dışişleri Bakanlığı üzerinde devreye girdiği öğrenilirken, Türkyılmaz’ın avukatları da mahkemeye itirazda bulundu. Avukatlar, Türkyılmaz’ın serbest bırakılmasını, iade prosedürünün işletilmemesini talep ediyor.
100’DEN FAZLA İNSAN ZORLA TÜRKİYE’YE GÖTÜRÜLDÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen Cemaatine karşı sert politikalar yürütmeye başladıktan sonra 100’den fazla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı dünyanın farklı ülkelerinden Türkiye’ye götürüldü. Milli İstihbarat Teşkilatı’na ait özel uçaklar Kosova, Karadağ, Suudi Arabistan, Pakistan ve Somali gibi ülkelerden 100’den fazla Gülenist’i Türkiye’ye götürdü. İadelerde çoğu zaman yasal yollar kullanılmadı. Ancak Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’nin iade taleplerini, delillerin suç unsuru oluşturmadığı gerekçesiyle reddediyor.
Türkiye’ye götürülen Gülenistlerden bir kısmı MİT’e ait Dış Operasyonlar Başkanlığı’nda işkence gördüklerini dile getirdiler. Kazakistan’dan kaçırılan Zabit Kişi ve Pakistan’dan kaçırılan Mesut Kaçmaz, yaşadıkları ağır işkenceleri mahkemede anlattılar. Dayak, elektrik verme, susuz ve aç bırakma, hareket edemeyecekleri kutuların içine hapsetme, uykusuz bırakma, aşırı soğuğa ya da aşırı sıcağa maruz bırakma, kollarından ve bacaklarından asma gibi çeşitli işkence yöntemleri mahkeme tutanaklarına geçmiş durumda.