Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Kosova’dan 29 Mart 2018’de rüşvet karşılığında kaçırdığı ve bindirildiği özel uçakta işkence yaparak Türkiye’ye getirdiği Prof. Dr. Osman Karakaya’nın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yaptığı savunmasına BOLD ulaştı.
Osman Karakaya, Türkiye’de rüzgar tersine dönünce çalıştığı Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sürekli soruşturma geçirmeye başladı. 30 Mayıs 2016’da görevinden istifa etti. Yaşamını ve mesleğimi idame ettirebilmek için 2 ay sonra ailesiyle birlikte Kosova’ya yerleşti. Burada Amerikan Hastanesinde doktorluk yapmaya başladı. Ama kısa sürdü. Hastanenin CEO’su, Türk Büyükelçiliği ve konsolosluk tarafından sıkıştırılıp, taciz edilince iş sözleşmesi feshedildi.
Karakaya bu kez Mali’de iş buldu, ailesini Kosova’da bırakıp çalışmaya gitti. Peşini orada da bırakmadılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mali’ye yaptığı ziyaret sırasında “O doktoru verin, çalıştığı hastaneyi de kapatın.” dedi. Ama Mali Cumhurbaşkanı bunu kabul etmedi.
Osman Karakaya, eşi ve 3 yaşındaki oğlunu ziyarete gittiğinde (29 Mart 2018) evinin kapısını Kosova polisleri çaldı. Kendisini yabancılar ofisine götüreceklerini, oturumuyla ilgili küçük bir sorun olduğunu söylediler. Yolda silahlar çıkarıldı, arabanın yönü Priştina Havaalanına döndü. Karakaya ve birlikte kaçırıldığı diğer 5 kişi uluslararası hukuka aykırı bir şekilde MİT’e teslim edildi.
Osman Karakaya, uçakta yapılan işkenceleri savunmasında şöyle anlattı:
“Azılı bir insanmış gibi ben uçak zemininde yatırılarak ve tekmelenerek getirildim. Bunları hak edecek ne yaptım, hiçbir şey. Sabah yatağımdan kalkıyordum, Kosova polisleri bana dedi ki seni imigrasyon ofisine götüreceğiz, oturumunla ilgili sıkıntı var, bizde saf gibi kandık, pasaportumuzu, belgelerimizi aldık, gittik, oradan zıt döndüler nereye Priştina Havaalanına. Nereye gidiyoruz derken çekti bir tanesi silah bağladı, beni verdi MİT’e. Suçum nedir hiçbir şey.”