Şanlıurfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu KHK’lı imam Abdurrahim Durğun ile akademisyen Musa Günay’ın gardiyanlar tarafından kameraların olmadığı boş bir darp edildikleri iddia edildi. Aileleri ve Şanlıurfa Barosu gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunurken, savcılık konuyla ilgili soruşturma başlattı.

Edinilen bilgilere göre, 15 Temmuz Askeri Darbe girişimi sonrası Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleğinden ihraç edilen imam Abrurrahim Durğun ile akademisyen Musa Günay, tutuklu bulundukları Şanlıurfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir grup gardiyan tarafından kameraların olmadığı bir odada feci şekilde dövüldüler. Durğun’un aldığı darbeler nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve  idrarını yapmakta güçlük çektiği belirtiliyor.

Gardiyanlar hakkında suç duyurusu

Şanlıurfa Barosu, Durğun ve Günay’ı darp ettikleri iddiasıyla cezaevi gardiyanları hakkında suç duyurusunda bulundu ve kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. Durğun ile Günay’ın aileleri de Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurularını incelemeye alan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı.

‘Cezaevi hastaneye götürmemiş’

Sputnik’e konuşan Abdullah Durğun’un eşi Kübra Durğun, yaşananları şöyle aktardı:

“Kendisinin cumartesi günleri 10 dakikalık telefon görüş hakkı var. Geçen Cumartesi beni arayarak gardiyanlar tarafından çok kötü bir şekilde dövüldüğünü anlattı. Geçen Cuma görüşten koğuşa götürüldükleri sırada gardiyanlarla sözlü tartışma yaşamış ve ardından gardiyanlar onu koğuşundan alıp  kameraların çalışmadığı boş bir odaya atmışlar. Burada çok feci bir şekilde dövmüşler. Baş gardiyan da odada kendisini dövmüş. Karnına aldığı ağır darbeler nedeniyle idrarını dahi yapmakta zorlandığını söyledi. Vücudunun çeşitli yerlerinde de baya morluklar vardı. O bunları anlatıp avukatıma haber vermemi ve ilgili yerlere şikayet etmemi isteyince telefonu kestiler. Kendisi aldığı darbeler nedeniyle hastaneye götürülmek istediğini defalarca söylemiş ancak cezaevi onu hastaneye götürmemiş. Biz konuyu Şanlıurfa Barosuna ilettik. Baro hemen devreye girdi ve girişimlerde bulununca cezaevi eşimi Hilvan Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Durumu çok iyi değil. Ağrıları devam ediyor. Eşime şiddet uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Eşime şiddet uygulayanların cezalandırılmasını istiyoruz.”

Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan ve cezaevinde Durğun ile görüşen Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Merkezi Komisyonu Üyesi Mustafa Vefa ise ailesinin kendilerine başvuru yapması üzerine cezaevine giderek Durğun ile görüştüklerini belirterek şöyle konuştu:

“Abdurrahim Durğun, açık görüşten çıktıktan sonra nizami bir şekilde koğuşuna yürüyor. Arkadan bir gardiyan ‘Yürüyün’ diyor, diğeri ise ‘Durun’ diyor. Durğun da gardiyanlara ‘Hanginizi dinleyelim’ diyerek tepki veriyor. Bunun üzerine bir gardiyan Durğun’u darp ediyor ve ardından koğuşa götürüyor. Sayımdan sonra dört gardiyan Durğun’u koğuşundan alıp kameraların olmadığı boş bir odaya götürüyor. İkisi kollarından tutuyor, diğer iki gardiyan da kendisini çok dövüyor. Gardiyanlar, şiddet uyguladığı sırada Sakıp adındaki başgardiyan içeri giriyor ve ‘Ne oluyor burada’ diyor.

‘Seni burada yatırır öldürürüm’

Durğun, başgardiyana kendisini dövdüklerini söylüyor,  gardiyanları engelleyeceğini düşünürken, başgardiyanda her iki eliyle tokat atıp kafasını duvara vuruyor. ‘Adam olacaksınız, seni burada yatırır öldürürüm’ diyor. Karnına vücudunun her yerine gelişi güzel tekme atıyorlar. Durğun’u koğuşa sürükleyerek getiriyorlar.

‘Tepki gösterince Musa’yı da dövüyorlar’

Musa Günay ‘Ne yaptınız adama’ diyerek tepki gösterince bu kez Musa’yı götürüyorlar, aynı şekilde ona da şiddet uyguluyorlar. Her iki tutuklu daha sonra revire çıkmak istediklerini söylüyorlar. Revirdeki, doktor hemen hastaneye sevklerinin yapılmasını istiyor. Cezaevi idaresi ilk önce götürmemek için diretiyor, fakat daha sonra hastaneye sevklerini yapıyor. Her iki tutuklu şiddet gördüklerine dair rapor aldı. Cezaevini ziyaret ettiğimde Abdurrahim Durğun hastaneden getirilmişti. Üstündeki giysileri çıkarmasını istedim, vücudunun her yeri morluklar ve çürükler oluşmuştu. Yüzünde ve kafasında darp izleri vardı. Karnından aldığı darbeler nedeniyle idrarını yapmakta zorlandığını aktardı. Musa Günay o sırada hastanedeydi ama onun da çok fazla darp edildiğini öğrendik. Şiddet uygulayan görevliler hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Savcılık ailenin şikayetini de aldı. Savcılığa yaptığımız başvuruda darp raporu ve kamera kayıtlarının incelenmesini istedik.”

Sputnik’e konuşan Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel ise, konunun yakın takipçisi olduklarını ve cezaevi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını aktararak, şöyle devam etti:

Durğun’un annesi de suç duyurusunda bulundu. Savcılık her iki suç duyurumuzu birleştirmiş. Savcılığın işkence iddiası üzerinde durması lazım. Önümüzdeki günlerde gardiyanların ifadesinin alınması gerekiyor. Biz her iki tutuklunun sağlık raporlarının ortaya çıkmasını ve kamera kayıtlarının incelenmesini istedik. Baro olarak işkence ile sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Konuyla ilgili görüşünü almak istediğimiz Şanlıurfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi yetkilileri ise açıklama yapmaktan kaçındılar.