İnşaat halindeki cezaevinde sular kesiliyor, sıcaktan mahkumlar hayati tehlike yaşıyor.
Tarsus Kapalı Cezaevi’nde aşırı yaz sıcaklarıyla birlikte cezaevi yönetiminin kasıtlı uygulamaları birleşince tüm cezaevi binası toplama kampına dönüştü.
Açık görüşlere sırıl sıklam terlemiş olarak gelen tutuklular ailelerine “ölüme terkedilmiş durumdayız” diğerek içinde bulundukları şartları anlattılar.
Hissedilen sıcaklığın 50 dereceyi geçtiği cezaevinde, ayrıca sivrisinekler için ilaçlama yapılmadığı ve tutukluların tüm geceyi uykusuz geçirdikleri belirtiliyor.
Kalabalık nedeniyle duş sırası uzun saatlerde gelirken, su da limitli olarak tutuklulara veriliyor. Son gelen bilgilere göre ise cezaevinde sıcakların artmasıyla birlikte su kesintileri başladı.
İNŞAAT HALİNDEYKEN YERLEŞTİRME BAŞLATILDI
Tarsus Cezaevi’ne tutukluların daha inşaat halindeyken yerleştirildikleri bu nedenle pekçok eksik yanında cezaevinde toz gibi kötü şartlar olduğu belirtiliyor.
Yazın gelmesiyle sadece soğuk su verilirken, sıcak sunun da kapatıldığı bu nedenle yaşlı ve hasta tutukluların banyo yapmakta zorlandıkları öğrenildi.
Gardiyanların kapalı alanlarda sigara içmesi de sıcak cezaevi şartlarını iyice kötüleştiren başka bir uygulama. Tutukluların parasını karşılamak koşuluyla, klima, buzdolabı ve televizyon istekleri de karşılanmıyor.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DEVREDE
Öte yandan İnsan Hakları Derneği (İHD) ise, Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hak ihlalleriyle iligli raporunu açıkladı ve rapordaki iddialarla ilgili suç duyurusu yaptı.
İHD, mahpuslarla yaptıkları görüşmeler sonucunda hazırladığı raporu da bugün açıkladı.
“SİZİ ÖLDÜRSEK KİMSENİN RUHU DUYMAZ”
Tarsus T Tipi Kadın Cezaevinde yapılan görüşmeler sonrası hazırlanan ve bugün savcılığa iletilen 1 Temmuz tarihli raporda, şu anlatımlar yer aldı:
Tutuklu Evin Şahin:
“21 Haziran’da Tarsus C Tipi’nden nakil amacıyla cezaevinden çıkarıldık. Fadime Demir isimli mahpus arkadaşımız kolundaki saati X-Ray cihazından geçirdikten sonra jandarmalar saati kendisine iade etmedi. Arkadaşımız itiraz etti, itiraz tartışmaya dönüşünce beş asker Demir’i sürükleyerek ite kalka saçlarından tutup ring arabasına bindirmeye çalıştı. Ring aracının içinde sürekli bize cinsiyetçi küfürler, hakaretler etmeye başladılar. Askerler ‘Sizi burada öldürürsek kimsenin ruhu bile duymaz’ diye tehdit etti.”
“SAÇLARIMIZDAN TUTUP YERE ATTILAR”
“Yeni kalacağımız T Tipi cezaevine vardığımızda, askerler saçlarımızdan ve boynumuzdan tutarak ring arabasından çıkarıp aşağı attılar. Yere yüzüstü ve sırt üstü düştük. Selvi Yılan isimli arkadaşımız sert bir şekilde yere çarpıp yaralandı. Elleri kelepçeli olduğu için kelepçeler ters döndü ve kollarından kan gelmeye başladı.
Sonra infaz koruma memurları iki kolumuza girerek bizi alıp arama odasına götürdüler. O sırada askerler gelip kelepçemizi çıkardı ve infaz koruma memurları o odada bizi dövmeye başladılar.
İnfaz koruma memuru A., beni yere yatırıp iki ayağı ile sırtıma çıkıp yerdeyken vurmaya başladı. Zayıf yapılı ve böbrek hastası olduğum için yerden kalkamadım. Sonra erkek gardiyanlar boğazımızı sıkmaya başladılar.”
“SU ÇAMUR AKIYOR YEMEK YETMİYOR AÇIZ”
“Cezaevi yeni yapıldığı için su yok, iki gündür musluktan su gelmeye başladı ancak su çamur şeklinde akıyor ve pis kokuyor. Yemek çok az geliyor bu nedenle kimse doymuyor sürekli açlık çekiyoruz.
Şu anda buzdolabı ve televizyonumuz yok. Tüm kitaplarımıza el konuldu. Mektuplarımız alındı. Gazete alamıyoruz. Sabah akşam ayakta sayım yapılmaya zorlanıyoruz.”
“SİZE BİR DAMLA SU VERMEYECEĞİZ”
Hükümlü hasta mahpus Yıldız Gemicioğlu:
“Tarsus T Tipi Cezaevine 21 Haziran’da getirildim. Wernicke Korsakoff hastasıyım. Şu anda tek başıma hayatımı idame ettirecek bir durumda değilim. Koğuştaki arkadaşların yardımları ile yaşamımı sürdürüyorum. Bu yeni cezaevindeki koğuşa götürülürken infaz koruma memurları A. ve D. koluma girip koğuşa götürmeye çalıştılar. Kolumu tutarken sıkmaya başladılar, itiraz edince de itmeye, vücudumu sıkmaya başladılar.
Koğuşa geldikten sonra koğuşta su olmadığını söyledik, ‘Gökten yağmur yağsa size bir damla su vermeyeceğiz’ dediler.
Bu yeni cezaevinde yemekler çok az veriliyor. Sular kirli ve sağlıksız o yüzden içemiyoruz. Tüm malzemelerimiz alındığı için bir iki parça elbise ancak bize verdiler.”
“SADECE TAŞ BİNA VAR”
Tutuklu Helin Kaya:
“Nakil yapılırken koğuş arkadaşlarımızın çoğu çok kötü darp edildi. Özellikle arama noktasında darp edildiler. Cezaevi yeni yapıldığı için sadece taş bina var, onun dışında hiçbir sosyal faaliyet yok. Sular kirli, sıcak su yok. Soğuk su ile duş almaya çalışıyoruz.
“Elbiselerimiz nakil sırasında alındığı için elbise sıkıntısı yaşıyoruz. Yemekler çok az veriliyor. Kendi aramızda yemekleri eşit bir şekilde paylaşmaya çalışıyoruz.”