Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komitesi, 6 Haziran 2018 tarihinde Avrupa Konseyi Üyesi Devletlerde İnsan Hakları Savunucularının Korunması ve 7 Haziran 2018 tarihinde Avrupa Konseyi Üyesi Devletlerde Sivil Toplum Kuruluşlarının Faaliyetlerine Uygulanan Yeni Kısıtlamalar başlıklı iki yeni raporu ve tavsiye kararları kabul etti.

Raporda Avrupa çapında insan hakları savunucularının ivmeli bir şekilde tehdit altında olduğu görülmektedir. Protect Defenders’ın verilerine göre 2017 yılında dünya çapında 738 adet ihlal kaydedilmiş olup bunların 117’si Avrupa ve Orta Asya bölgesine aittir. İhlallerin iki tanesi ölüm ve altı tanesi fiziksel şiddet içermekte olup, söz konusu veriler yalnızca ihbar edilenlerle sınırlıdır. 2018 yılı içinde kaydedilen 41 olay bulunmaktadır. (26 Nisan 2018 itibariyle) Komite müzakereleri esnasında, insan hakları savunucularına ilişkin Birleşmiş Milletler özel raportörü her yıl kendisine ortalama dört bin şikâyet ulaştığını ifade etmiştir.

TÜRKİYE İHLALLERDE LİSTE BAŞI

Raporda yapılan ihlaller Azerbaycan, Rusya ve Türkiye özelinde seçilen örneklerle detaylı olarak irdelenmiş ve diğer belirli Avrupa Konseyi üyesi devletlerindeki duruma kısaca değinilmiştir.

Türkiye ile ilgili olarak kısımda ilk olarak 2016 yılında yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü halin 7. kez uzatıldığına ve yargısal, idari, akademik ve medya kadrolarından büyük ölçeklerde açığa alınmalar olduğuna dikkat çekilmiştir. Birçok insan hakları savunucusunun tacize ve fiziksel şiddet tehdidine uğradığı, tutuklandığı ve hapsedildiği kaydedilmiştir. 2156 (2016) numaralı tasarı ile Türkiye’nin demokratik kurumlarının denetlenmesine ilişkin bir süreç başlatılmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi’nin 1 Ocak ile 31 Aralık 2017 tarihlerini kapsayan raporuna göre yaklaşık 300 gazeteci ve 570 avukat teröre ilişkin isnatlarla tutuklanmışlardır. 380 “barış” akademisyeni, ülkenin güneydoğusunda yaşanan şiddet olaylarına karşı bir bildirgeyi imzalamaları sebebiyle açığa alınmışlardır. 1480 avukat bir şekilde soruşturma geçirmiş, 79’u uzun süreli hapis cezasına çarptırılmıştır. Hükümet eliyle, içlerinde insan haklarını koruma ve insancıl yardım amaçlı olan ya da avukatlar tarafından kurulan 1719 STK kapatılmıştır. Rapor ülkede insan hakları rejiminin olağanüstü hal sebebiyle kötüye gittiğini ifade etmektedir.

Rapor devamında, Türkiye’de farklı alanlarda faaliyet gösteren avukatların, gazetecilerin, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi STK’lerin temsilcilerinin geçirmiş olduğu ya da hâlihazırda devam eden cezai süreçlerine yer vermektedir. Çeşitlenen örnekler söz konusu süreçlerin izole olaylar olmadığını ve Türkiye’de insan hakları savunucularına karşı artan bir baskı, cezalandırma ve susturma ortamı olduğuna işaret etmektedir.