Tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi Helin Bölek Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde gardiyanların saldırısına uğradı.

Silivri 9 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde devrimci tutsaklara yönelik baskı ve işkence hız kesmiyor. Sohbet uygulamasında istedikleri arkadaşlarıyla eşleştirilmedikleri için oturma eylemi yaparak durumu protesto eden Grup Yorum üyesi Helin Bölek ve Rojda Yalınkılıç, gardiyanların saldırısına uğradı.

Bölek’in annesi Aygül Bilgi gardiyanların Bölek ve Yalınkılıç’ı bacaklarından tutup yerlerde sürükleyerek, kafalarını yerlere ve duvarlara çarptırarak götürmek istediklerini aktardı. Kafasının yerlere çarpmasını önlemek için bir yerlere tutunmaya çalışan Yalınkılıç’ın da yerde tekmelendiğini kaydetti.

SAHTE MUKAVEMET TUTANAĞI

Oturma eylemi yaptıkları için saldırıya uğrayan Bölek ve Yalınkılıç, olayın ardından suç duyurusunda bulundu. Hak ihlallerine karşı itiraz dilekçesi yazan tutsaklar, dilekçelerin akıbeti hakkında bilgi almak istediklerinde hiçbir dilekçelerinin İlamat ve İnfaz Bürosu’na iletilmediğini öğrendiler. Sohbet hakkı gasp edildiği için oturma eylemi yapanlar hakkında idare tarafından ‘görevli memura mukavemet gösterdikleri’ ve ‘hakaret ettikleri’ iddiasıyla sahte tutanak düzenlenmiş ve işleme konulmuş. Tutanakta tutsakların gardiyanlara “şerefsiz” diyerek hakaret ettikleri öne sürülmüş. “Bu durumun gerçek olmadığı kamera kayıtları ve oradaki diğer tutsakların tanıklıklarıyla da ispatlanabilir” diyen anne Bilgi, bunu yapmalarındaki tek amacın tutsakların ceza almalarını sağlamak olduğunu dile getirdi.

Hapishanede yapılan eyleme göre aşamalı olarak iletişim, görüş, hücre cezaları veriliyor. Hakaretin karşılığı ise hücre cezası oluyor.

RİNG ARACI DAYATMASI VE İŞKENCE

Helin Bölek dahil birçok tutsağın tedavi haklarının engellendiğine dikkat çeken anne Bilgi, mesajında şöyle diyor:

“Tutsaklara, doktora gitmeleri gerektiğinde tek kişilik ve dört tarafı tellerle çevrili, adeta kafes şeklinde olan tekli ring dayatılıyor. Bunu kabul etmeyenler işkenceyle hücrelerine geri götürülüyor. Bir şekilde doktora gidebildiklerinde muayene sırasında kelepçe çıkarılmıyor ve asker odadan dışarı çıkmıyor. Yani İstanbul Protokolü ihlal ediliyor, insanlık dışı uygulamalar dayatılıyor. Tutsaklarımızın yaşadıkları hak ihlallerinin bir kısmı bunlarken, en önemli kısmı dilekçelerinin işleme konulmaması ve idare tarafından düzenlenen sahte tutanaklarla soruşturma açılıp ceza almalarına neden olunmasıdır. Tutsakların türlü ihlallerle seslerini kısmaya çalışsalar da biz aileleri olarak son nefesimize kadar onların sesi olacağız.”

‘BİR SANATÇININ TÜRKÜ SÖYLEYİP HALAY ÇEKMESİNDEN DOĞAL NE OLABİLİR Kİ?’

Gazete Tamam’da yer alan habere göre 15 aydır tutuklu olan Helin Bölek’in daha önce de halay çekip türkü söylediği ve zılgıt çektiği için iletişim cezası aldığını aktaran anne Bilgi, şöyle devam ediyor:

“Tutsakların yazdıkları mektuplar gönderilmiyor ve onlara gelenler de verilmiyor. Hapishanede en hızlı haberleşme aracı olan faks, en erken 10 günde veriliyor. Faks ve mektuplar iletilse dahi büyük kısmı sansüre uğruyor. Mektuplarla birlikte gönderilen fotoğraflar, gazetelerde yer alan ve güncelliğini yitirmiş olsa bile küpürler, haberlerin, köşe yazılarının çıktıları ve Grup Yorum, Ruhi Su, Neşet Ertaş, Mahzuni Şerif’in şarkı sözleri, notalar, akorlar dahi sansürleniyor. Düşünün; değil Türkiye’nin, dünyanın şarkılarını dinlediği bir müzik grubunun, Grup Yorum’un şarkı sözleri, notaları, akorları ‘sakıncalı’ bulunarak grubun kendi sanatçısına verilmiyor! Tutsak Grup Yorum üyelerinin yaptıkları bestelerin, çizimlerin dışarıya ulaşması engelleniyor. Tutsaklara gönderilen ve hakkında hiçbir toplatma kararı bulunmayan kitaplara, dergilere ‘sakıncalı’ veya ‘yasaklı’ denilerek el konuluyor. Tutsaklar yıllar süren iletişim cezalarına, görüş yasaklarına, hücre cezalarına çarptırılıyor. Kızımın da diğer tutsaklar gibi, iletişim cezası vardı. Gerekçesi ise halay ve zılgıt çekmek ve türkü söylemek… Grup Yorum üyesi bir sanatçının türkü söylemesi, halay çekmesi kadar doğal ne olabilir?”

10 SAATLİK SOHBET HAKKI 3 SAAT OLARAK UYGULANIYOR

“Tecritin bir başka boyutu da büyük bedellerle kazanılan ancak hiçbir şekilde tam olarak uygulanmayan 10 saatlik sohbet hakkı. Buna göre, tutsaklar farklı hücrelerde bulunan ve kendi belirledikleri kişilerle haftanın belirli günü bir araya gelebiliyor ve bu hak Silivri’de 10 saat yerine yalnızca 3 saat olarak kullandırılıyor.

Silivri Hapishanesi daha önce de kızım Helin Bölek’i aynı hücrede kaldığı arkadaşlarıyla, yani 24 saatinin birlikte geçtiği kişilerle eşleştirerek sohbete çıkartmak istemişti. Şimdi ise zaten 3 saat olarak kullandırılan sohbet hakları daha da kısıtlanmış durumda. Sohbete çıkmak istedikleri kişilerle eşleştirilme konusunda sorun yaşıyorlar.”